Azra

Azra
@kitapfilozoflari
Okumaya, yazmaya, düşünmeye ve düşündürtmeye çalışan biri.
68 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir doktor; iyi eğitim almış ama eğitimini bitirememiş, kültürlü ama çevresindeki her insandan şüphe duyduğu, hiç suç işlememesine rağmen polis ve casusların onu takip ettiğini düşündüğü için akıl hastanesine yatırılan altıncı koğuştaki hastayla sohbet etmeye başlar. Bu sohbet bir süre devam eder ve meslektaşları, doktorun aklını yitirdiğine kanaat getirirler. Sonra bu durumu üstlere bildirirler ve işin sonunda doktor da akıl hastanesine yatırılır. Kitap beni gerçekten çok üzdü. Ya bir insan akıl hastasıyla konuştu diye akıl hastası mı olur? Aklım almıyor!
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270,9bin okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
Meczup küçürek hikayelerden oluşan 64 sayfalık bir kitap. Her hikaye sonrasında 'ne demek istedi acaba?' diye düşünüyorsunuz. Şunu da söylemek isterim ki okumazsanız pek bir şey kaybetmezsiniz. *UYURGEZERLER Doğduğum şehirde uyurgezer bir kadın ve kızı yaşardı. Bir gece, sessizlik dünyayı kucakladığında, kadın ve kızı hala uyku halinde yürürlerken, sisle örtünmüş bahçelerinde birbirleriyle karşılaştılar. Kadın dedi ki, "Sonunda, sonunda, düşmanım! Sen, gençliğimi harap eden! Sen, benim enkazım üzerinde hayatını inşa eden! Keşke seni öldürebilsem!" Kızı dedi ki: "Nefret dolu kadın, hem bencil hem ihtiyar! Sen! Özgür benliğimle arama giren! Kendi solmuş hayatini benim hayatıma yansıtan! Keşke ölsen!" O anda horoz öttü ve iki kadın da uyandı. Anne sevecen bir şekilde sordu, "Sen misin canım?" Ve kız da sevecen bir şekilde cevap verdi: "Evet canım."
Meczup
MeczupHalil Cibran · Kızıl Panda · 202118,1bin okunma
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Psikolojik eserlere merak saldığım bir dönem internet üzerinden en iyi psikolojik eserleri araştırdım Modern Klasik Setinden olduğunu görünce ve ismi de değişik gelince hemen aldım okumaya başladım Kitapta bol bol kavga, şiddet, tecavüz var. Kahramanımız Alex ve arkadaşları aynasız olarak adlandırdığı polislere nefret dolular. Birçok suçu beraber yapıyorlar ve hiçbirinde yakalanmıyorlar tâ ki grup içinde kavga olana dek. Kavgo olduğunda mâlum insanlar birbirlerini korumayı bırakıp kuyularını kazmaya başlıyorlar. İlk kuyuya düşen Alex oluyor. Alex hapse düşünce arkadaşlarını ele veriyor ama aynasızlar pek oralı olmuyor. Hapishanede yeni bir tedavi şekli deneniyor tedavi olmak isteyenler tedavi olduktan sonra serbest bırakılıyor. Alex de ben tedaviye katılayım zaten da değişmem düşüncesiyle giriyor ama işler pek öyle olmuyor. Gerçi buna iyileşmek denirse... Tedavi sürecinden çıktığında o artık normal bir insan mı yaşıyor mu bitkisel hayatta mı anlamak pek mümkün olmuyor. He bir de şey var yazdığı yazıları yırtıp attığın yok ettiğin, karısına tecavüz edip ölmesine sebep olduğun bir adam seni kurtarıyor peki senin kim olduğunu anlıyor mu? Bunun korkusu nasıl bir şey? Kitap boyunca artık iyileş, ne zaman iyileşecek bu deyip durdum fazlasıyla midem kalktı sonu güzel miydi kesinlikle bilmiyorum ama o halde yaşamaktansa yazarın bitirdiği son Alex için kesinlikle daha iyi. Psikoloji ve ruh hastalarını sevenler için kesinlikle önerebileceğim bir kitap ama kitabın etkisinde kalıyorsunuz. Ben sanırım baya uzun kaldım ilk defa böyle bir kitap okuduğumdan olsa gerek.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200993,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
134 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Ön yargıyla yaklaştığım bir kitaptı ama çok yanılmışım. Hayatın arka yüzünü, sefilliği olduğu gibi; güzelleştirmeye çalışmadan o kadar güzel anlatmış ki hayran olmamak elde değil...
Çamaşırcının Kızı Küçücük
Çamaşırcının Kızı KüçücükOrhan Kemal · Epsilon Yayinevi · 2005821 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Varvara adında genç kızla Makar adında orta yaşlı bir erkeğin mektuplaşmasından oluşuyor kitap. Yazılan mektuplarda yoksulluk, yalnızlık, keder, itibar o kadar iyi işlenmiş ki iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Kitabın içeriği hakkında spoi vermeden başka ne söyleyebilirim gerçekten bilmiyorum. Kitap kesinlikle aşk kitabı değil, mektuplar aşk içerikli değil. Ağırlıklı olarak bireysel, toplumsal sorunlar var diyebiliriz. Yoksulluk, açlık, parasızlıktan yırtık bir palto ile yağmurda işe gidildiğini görüyoruz. Küçük düşme korkusu, insanlar ne der düşünceleri kitapta bol bol işlenmiş hatta bunu daha iyi açıklayacak alıntıyı paylaşayım sizlerle... "Eğer serin bir don havasında üstümde bir palto, ayağımda çizmeler olmadan yürüyorsam bile her şeye katlanırım, bu benim için gerçekten sorun değil. Ben basit, küçük bir insanım. Peki ama insanlar ne diyecek? Düşmanlarım, bu sivri dilli düşmanlarım, paltosuz dışarı çıktığımda neler söyler? Sonuçta palto giyiyorsan bu insanlar için giyiyorsun hatta belki de çizmeleri bile onlar için giyiyorsun." Bence insanı, insanlığı çok iyi bir şekilde anlatmış. Şu zamanda bile hep birilerine göstermek, üstün olduğumuzu kanıtlamak için en pahalı şeyleri almıyor muyuz ihtiyacımız olmasa bile? Ha bu arada İnsancıklar, Dostoyevski'nin yazdığı ilk kitap ve benim bu zamana kadar okuduğum en akıcı Dostoyevski kitabı
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Dokuz Yayınları · 202162,8bin okunma
Reklam
Geri117
263 öğeden 256 ile 263 arasındakiler gösteriliyor.