Mükemmelik.
Özellikle Instagram'da bize oldukça dayatılan bir özellik: mükemmelik. En iyi, en popüler yerlere git; fotoğraf çek, paylaşım yap, beğeni al. En mükemmel halini sergile. Aman ha sakın kötü, mutsuz, üzgün bir halini gösterme sonra ilahlığın ortadan kalkar. Trendlere uy. Akımlara katıl. Arada takipçi, beğeni, yorum satın alabilirsin çünkü insanlar takipçisi çok olana daha çok rağbet gösterir. Ne kadar takipçi o kadar saygı. Hiç beğenmediğin ürünleri çok sevmiş gibi tanıtmayı unutma, önemli olan para. Şey bu arada mükemmel oldukça söz hakkın da artıyor; artık hiç bilmediğin, alakanın olmadığı konularda bile fikir beyan edersin takipçilerin sana bu hakkı veriyor.
YALAN!
MÜKEMMELLİK DİYE BİR ŞEY YOK!
YAPAY OLMAYI BIRAKIN!
SİZ BİR İNSANSINIZ KUKLA DEĞİL!
SOSYAL MEDYANIN KÖLESİ OLMAYIN!
Bu yakınmayı yazarken aklıma
Bu yazı da bir tür mükemmellik gösterisi değil mi? İnsanlara ne yapıp yapmamaları gerektiği hususunda ahkam kesmeyi kendine layık görmek ve yapay mükemmellik gösterilerine burun kıvırarak mükemmel olduğunu düşünmek.. Alçak gönüllü bir bilgelik maskesi takinmis mükemmellik düşüncesinin dışa vurumu işte. Bu ikisi farklı şeyler değil gibi geldi bana.
Azra
@kitapfilozoflari
·
10ay
Mükemmellik
Mükemmelik.
Özellikle Instagram'da bize oldukça dayatılan bir özellik: mükemmelik. En iyi, en popüler yerlere git; fotoğraf çek, paylaşım yap, beğeni al. En mükemmel halini sergile. Aman ha sakın kötü, mutsuz, üzgün bir halini gösterme sonra ilahlığın ortadan kalkar. Trendlere uy. Akımlara katıl. Arada takipçi, beğeni, yorum satın alabilirsin çünkü insanlar takipçisi çok olana daha çok rağbet gösterir. Ne kadar takipçi o kadar saygı. Hiç beğenmediğin ürünleri çok sevmiş gibi tanıtmayı unutma, önemli olan para. Şey bu arada mükemmel oldukça söz hakkın da artıyor; artık hiç bilmediğin, alakanın olmadığı konularda bile fikir beyan edersin takipçilerin sana bu hakkı veriyor.
YALAN!
MÜKEMMELLİK DİYE BİR ŞEY YOK!
YAPAY OLMAYI BIRAKIN!
SİZ BİR İNSANSINIZ KUKLA DEĞİL!
SOSYAL MEDYANIN KÖLESİ OLMAYIN!
Bu yakınmayı yazarken aklıma
Yanlış olduğunu düşündüğüm bir konuda düşüncelerimi paylaşmam o konuda mükemmel olduğumu düşündüğüm anlamına gelmez. Mükemmellik diye bir şey zaten yoktur. Yanlış olduğunu düşündüğümüz konularda konuşmayacaksak da insan olmanın bir anlamı yoktur. Ben bir öğretmenim ve yanlış gördüğüm bir şeyde düşüncelerimi ifade etmeyeceksem kim edecek?
Hayat tarzları sizin zihninizdeki hayat tarzına uymuyor, sosyal medyayı kullanma amaçları da bu doğrultuda başkalaşıyor diye, mesleğinizden aldığınız otorite ve entelektüel kudretinize(!) dayanarak bir yargıda bulundunuz. Onların mükemmeli o, sizin de bu. Arada bir fark olmadığını söylüyorum. Neden yazıp yazmadığınıza karışmak haddim degil. Siz yanlış bulup yazdiniz, ben de yazdığınızı yanlış buldum. Hepsi bu. Muhtemelen hepimiz yaniliyoruzdur.
Küçük Ağaç'ın Eğitimi'ni okuyorum. Kitapta geçen bir alıntı: "Büyükanne, anlamadığı bir şeyi sevemeyeceğini söyledi."
Hangi kitap olduğunu hiç hatırlamadığım bir başka alıntı; ancak anlamadığımız/tanımadığımız şeyleri sevdiğimiz, tanıdıkça sevgimizin azaldığını söylüyordu.
Sizce hangisi haklı?
Sevginin çok daha karmaşık bir şey olduğunu düşünüyorum. Duygular söz konusu olduğunda hissettiklerimiz net olsa dahi onu tanımlamak konusunda hala yetersiziz. Çünkü kelimelere dönen şey basitleşiyor. Bu da karmaşık olan duyguyu ifade etmemizi zorlaştırıyor. Her iki tanım da yerine göre doğru olabilir bence.