Utanıyorum kendimden. Giderken öylece kalıp hiçbir şey yapamadığım için. Koşup durdurabilirdim seni. Elinden tutup yalvarabilirdim. “Gitme, kal!” diyebilirdim, diyemedim işte. Ah, o gurur yok mu, diyemedim işte!..
Her aşk önce iki kişiliktir. Sonra da yalnızlıktır kaderi. Aşk önceleri iki kişiyle başlar, sonra da bu iki kişiden birinin diğerini bir şekilde terk etmesiyle sadece birinin heybesinde kalır.
Giden gitmiştir artık. Kalansa yalnızdır ve aşkından geriye sadece yalnızlık kalmıştır.
“Hepimiz birilerinin eski sevgilisiyiz. Birilerinden izler, dersler ve anılar var hepimizde.” diyor Tuna Kiremitçi yazdığı kitabında.
Gerçekten de öyle değil midir? Hepimiz bir başkasının eski sevgilisi değil miyiz? Ya da herkesin bir eski sevgilisi yok mu?