Bir dizi mi? Yoksa bir dize yaşanmışlık mıydı? Hiç bir soru ve ya hiç bir cevap bu kalbe tercüman olamazdı artık. Bir televizyon ürünü gibi bakıpta vakit geçirmedim ben. Hep aradığımı bulmaya çalışdım. İnsanoğlu hep dizi, film ve ya kitaplarda kendimize ait bir karakterle özleşmeye çalışırız. Bu kez olmadı ben ordaki kimseye tam uyamadım, sadece ben de bozkırın çocuklarındanım dedim. Benim de aynı bozkır gibi kurumuş, rengsizleşmiş ama içine baktığında çokca umuda bulaşmış bir sürü hayallerim var. Burdan bu 65 bölümden zihnime kazınan ve kendime sürekli dediğim cümleler şunlardır:
İnsan, insan derler, dayı. İnsan nedir bilir misin?
Bana çok şey kattın Gönül Dağı aradığım sorulara cevap veren ciritçi Abdullah dede. Ve en son olarak Veysel'in sinirlerine alan bir parça toprak var, benim de sinirlerimi alacak Toprak Gözlü beklediğim biri var...