Kitaplık Kedisi

İnsanlar pek çok nedenden dolayı gerçeklikle bağlantılarını yitirebilirler. Bazen şiddetli depresyon, stres ya da travma insanı uçlara itebilir ve kişi başkalarının delilik gibi gördüğü çarpıtılmış bir zihinsel duruma kaçış yapabilir.
Reklam
Bomboş hissediyorum kendimi... İçimde koca bir boşluk var sanki...
Duygumuz üzerinde doğal olarak bu kadar etkisi olan düşüncenin üzerimizdeki otomatik olarak yönetici etkisini azaltmanın ve düşünceyi hayattaki amaçlarımıza dönük bir araç olarak değerlendirip kullanmanın ilk adımı, onu gerçek olarak kabul etmek yerine ne olduğunu fark etmek, hatırlamak ve daha sonra onu incelemektir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olumsuz duyguların uzun sürmesini veya sık sık ortaya çıkmasına yol açan en önemli etken , bu duygulara eşlik eden düşünceleri düşünce değil de gerçek gibi yaklaşarak davranmaktır.
Duygunun neye işaret ettiğinin anlaşılması çok önemlidir, çünkü işaret ettiği iç durumun veya dış dünyaya ilişkin bir şeyler yapılmadığında büyük olasılık o duygu tekrar tekrar ortaya çıkmaya devam eder veya her ortaya çıkışında daha uzun sürer.
Reklam
Oysa dış dünyayla ilgili olarak kurguladığımız bu iç gerçeklik, yani oyun, her insan için farklıdır. Bu oyunu farklılaştıran şey senaryo yazarının birikimidir. Anlık düşüncelerimizin ne olduğunu belirleyen, geçmişteki deneyimlerle öğrendiklerimizdir.
Düşüncemiz bizi yaşamdaki istek ve ideallerimizi yaklaştıran davranışlara yol açıyorsa görevini yapıyordur, buna yol açmıyorsa görevini yapmıyordur.
Yani zihnimiz bizim hayatımızı, yaşadıklarımızı veya yaşayacaklarımızı konu olarak işler ancak bunlar gerçek değildir, yine düşüncedir. Düşünce ve gerçeklik ayrı şeylerdir ve hiçbir düşünce gerçek değildir veya gerçeğe dönüşmez.
İnsan zihninde olup bitenler, bakıp giden düşünceler ve hayaller de bir nevi tiyatro veya sinemaya benzetilebilir. Nasıl ki oyun sahnede olup biten bir şeyse, düşünce de zihinde olup biten bir şeydir. Tıpkı tiyatrodaki oyunun bir yazarı olması gibi, zihnimizde oluşan düşüncelerin de bir yazarı vardır: zihnimiz.
Birden fazla olayı ya da durumu aynı anda çalışmak ve yazmak yerine bunları tek tek ele almanız daha iyi sonuç verir.
Reklam
Duygu yok edilecek değil, öncelikle kabullenilecek, yaşanilacak ve değerlendirilecek bir işarettir.
Duygu'nun neye işaret ettiğini anlamaksizin onu yok etmeye çalışmak, bu çok değerli bilgi kaynağını boşa harcamak olur.
Dalgın ırmaklar mı akar içimde Neden böylesine kayıptır ruhum Dalgın mı bakıyor yaşlı bir kadın Gönlümün bin yıllık penceresinden
Bir şarkı duruyor dudaklarımda 3-5 Sevda sözü, birkaç tebessüm Bir yangın o müphem bakışlarımda Deniz'i kurutup dağları yıkmış Ceylanlar yüzüne sığınmış gülüm Ufuklar nasıl da seviyor beni Saatler korkutur gelmezsin diye İçime kapanıp vurmalı aşkı Marur çöllerine karanlığımin
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.