Atsız'ın Kalem Kavgaları ve Kalem Kavgalarında Atsız Üslubu 1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları” ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Bu tabiri Atsız, 1956 yılında Ocak gazetesinde yazdığı "Bir Felsefe Öğretmeninin Yanlışları"
"68. Vilâyete Seyahat”: Atsız'ın İlk ve Tek Yurt Dışı Gezisi O tarihte Türkiye'de 67 vilayet vardı. Mizahı çok seven Atsız, çok sayıda Türk'ün yaşadığı Almanya'dan 68. vilayet olarak bahsetmiştir.. 1969 yılının Ağustos ayında Atsız, ilk ve tek yurt dışı seyahatini yapar. 08 Ağustos sabahı uçakla, İstanbul'dan
Reklam
Bugün e düşen kitap: EFELYA // Mehmet Binboğa Mühür Yayınları, İstanbul, Eylül 2020 ** " bir ilkokul bahçesidir gözlerin çocuklar teneffüste..." Şiirleri ve mizahi öyküleriyle tanıdığımız Mehmet Binboğa' nın ilk romanı Efelya, adından da anlaşılacağı üzere, modern zamanların gizemli ve düşsel bir aşk öyküsünü konu alıyor. Bir nevi çağdaş Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı' sını buluyorsunuz satırlar arasında. Gittikçe yalnızlaşan günümüz insanının, imkansız bir aşka sığınmasını destansı bir dille anlatmış Mehmet Binboğa. Yalın ve şiirsel dili, okuru sıkmayacak kadar uzun cümleler ve zaman zaman şiirlerle, zaman zaman ince bir mizahla bezediği sayfaları romanı daha da okunası kılıyor. Eskişehir ve İtalya betimlemeleriyle bir şehri ve bir ülkeyi okuruna ilk kez ya da yeniden gezdirerek, hem zamana hem de mekana rehberlik ediyor Mehmet Binboğa. Belli ki yayımlanmak üzere olan bu dizinin ikinci kitabı; "Şiirkentin Nar Çiçeği" ni de aynı ilgi ve heyecanla okuyacağım. Kitaptan notlar: "... Bana bak Ferhat, kafamı kızdırma; kalkar giderim! Yahu ben o kahvaltıları on yıldır hazırlamaktan bıktığım için sana aşık oldum; belki bu hayatta başka bir yaşam, başka bir ruh var sandım. Ne bileyim başka bir iklim mümkündür diye şiirlerinin peşinden sana kadar geldim. Bizim geleceğimiz yok anla artık ve "an" ı yaşa! Yok öyle kahvaltı sofraları, eşli dostlu misafirler, sanat edebiyat sohbetleri.. Unut sen bunları, öyle hayaller de kurma lütfen.. "
Okuyacağım kitaptan rastgele sayfalar açar, önceden bir iki cümle okurum. Kitabı okurken o cümlelere geldiğimde ilk haliyle karşılaştırırım. Başlangıçta, yol kenarında, kaldırım dibinde herhangi bir taş, kurumuş ot ya da birikmiş toz gibi görünen cümleler, hikayelerinin bütünlüğünde bambaşka şe­ killer alırlar. Bu farkı görmek beni hep mutlu eder.
Sayfa 11 - Ayrıntı yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2015Kitabı okudu
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
Üslubu bakımından ilk dört kitaptan farklılık gösteren Tesniye kitabında parantez içi cümleler yer almaktadır. Bu parantez içi cümleler de Tevrat'ın, Musa'dan çok sonra yaşamış birileri tarafından derlenip yazıldığının işaretlerindendir.
Reklam
Mahpusun Gelini
Layıkhan Özder' in kaleminden #MahpusunGelini adlı eserini #okudumbitti Layıkhan Özder hanımın kalemi ile Mahpusun Gelini eseri ile ilk kez tanıştım. Eseri okurken beni derinden etkileyen hayat hikayeleri ile dolu. Eser'i ilk elime aldığımda kapağında cezaevinin hücresinden özgürlüğünü kaybetmiş , aydınlık yarınlara umudunu
14 ay süren bir yolculuk... 28.05.1999 tarihini kondurmuşum defterin başına... İlk göz ağrım... (Ya da tamamlanmış ilk çevirim...) Bu önsözde O. Paz hakkında bir şeyler söyleyeceğimi sananlar, hayal kırıklığına uğrayacak. Bu kitap, İspanyolca’da yazılmış asıl metinden ilk çeviri... (1984’te Ali Cengizkan’ın bu kitaptan birkaç bölümü çevirdiğini
Bilirsiniz ki Aytmatov'un eserleri hep bozkırda geçer ve arka planda da olsa hep bir hayvan karakter vardır. İşte bu kitap tüm o Aytmatov tarzını yerle bir ederek bir kayığın içindeki dört insanla denizin ortasında geçiyor. Dili sade diyemem, çok güzel betimlemeler ve uzun cümleler mevcut. Akıcı bir kitap, konu ve olay gereği yüksek seviyede adrenalin salgılatabiliyor. Dünyanın var oluş efsanesiyle başlayan bu güzel eser size acıklı bir hikaye sunuyor. Aytmatov'un diğer eserlerinin yanında belki biraz daha sönük belki biraz da hafif ama onun eserlerinin sönüğü hafifi bile birçok kitaptan kat kat iyi. Uzun cümleleri, tasvirleri, duygu tahlilleriyle sizi denizin ortasında susuzluktan bayıltacak bu kitabı ilk fırsatta okumanızı tavsiye ederim.
(Aşağıdaki alıntının ilk kısmı başka kullanıcılarca da paylaşılmış. Bu yazacaklarım o kullanıcılara bir eleştiri değil, ben bambaşka bir şeye dikkat çekmek için yazıyorum bunları. Bazen internette bir kitaptan alıntı görüyorsunuz, çoğu zaten uydurma da gerçek olan alıntılarda da sayfa numarası yazmadığından önünü arkasını bilmediğimiz bir cümle ya
Sayfa 146 - Ayrıntı Yay.Kitabı okudu
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.