İlk görüşte âşık olduğum sarışın, kıvırcık saçlı, şarkı söyler gibi konuşan bir kadın, arada bir duyduğum güzel birkaç cümlesine karşılık evrendeki bütün güzellikleri benden saklamış, ruhumu içinde yıllarca işkence çektiği dipsiz bir yalnızlık çukuruna atmıştı.
Sesi çok kalın, hırıltılı ve boğuktu. Kafası çok büyüktü. Saçları siyah, kıvırcık ve kabarıktı. Çenesi köşeli ve genişti. Göz kapakları şişti. Gözleri Ferit'in bakışlarından kaçıp bu şişkinliklerin altında saklanacak bir yer arıyormuş gibi sağa sola dönüyor ve bazen ıslak bir şerit haline geliyordu. Yüzü sapsarıydı. Etli çenesinin kenarlarından sarkan, tümsekler ve çukurlarla dolu, insan bakışlarına teslim olmamak için, kaşın bir ucunu yukarı, dudağın bir ucunu aşağı, yanakları sağa sola çeken türlü türlü tiklerle mânâlarını kaçıran ve idraki şaşırtan bir yüzdü bu.
Açelya
Koç (burç)
Kitap okumak, gitar çalmak (hobi)
Tenis (fav spor )
Mucize: Uğur Böceği'nde ki Alya (fav çocukluk karakteri)
Orta ( hayat akışı)
9/10 ( okul ortamı)
7( aşk ile arası)
Açık kahverengi ( göz rengi)
Kumral ( saç rengi )
Kıvırcık( saç şekli)
1.68 ( boy )
( agam yok )
Kuzey
@Tekbirdogruvar
·
01 Mart 19:14
Yeni bi akım başlatıyım sjsjskks
Kuzey
Terazi (burç)
Uyumak (fav aktivite)
Basketbol (fav spor)
Caillou (fav cocukluk karakteri)
Bok gibi (hayat akışı)
9/10 (okul ortamı)
1 (aşk ile arası)
Mavi (gözü)
Kumral oluyo galiba(saç)
Kıvırcık(..)
1.78
Enes (agası)
"Haa," dedi Kıvırcık. "Yalnız olacağız diyorsunuz. Elbette, Kherion." Sonra sefil bir halde bana bakıp "Görüyor musun? Kimse bir keçiyi istemiyor," dedi.
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal Bursa cezaevinde Nazım Hikmet ile koğuş arkadaşlığı yapmış ondan etkilenip şiirden düzyazıya geçmiş ve bu anlamda Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi çizgisini belirlemiş yazarlarımızdandır. Defalarca kovuşturmaya uğramış yargılanmış siyasi düşünceleri sebebiyle hapis yatmış yasaklara maruz kalmıştır.
Yudum yudum aynı güzellikten
Bir sen bir de ben
içtiğimiz neydi söyler misin
Bir şişe ay ışığı mıydı
Bir parça bulut mu
Yoksa dudaklarımızda tutuşan
Birer damla köpük müydü
Bırak sular yanıtlasın
Sen omuzuma koy başını
Aliye kasabaya muallime olarak geldi. Yüzü, henüz açılmayan bir gül goncasının mahcup kırmızılığını, çekingen güzelliğini taşıyordu.
Pembe, ince yüzü üstünde iki kocaman menekşe gibi siyah kirpikli gözleri, küçük bir çocuk burnu, yüzünün bütün bu mütereddit ve cazip inceliğiyle tezat yapan bir nar çiçeği goncası gibi garip bir ağzı vardı.
Biraz yumuşak ve kıvırcık siyah saçları, itina ile örttüğü sıkı, siyah baş örtüsünün altından şakaklarına, ensesine boşanıyor, yanaklarına, boynuna dökülüyordu.