#takvim
Diyanet Takvimi Ön Yüz: “Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru.” (İbn Hanbel, Müsned, 4/181) Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. (Tevbe, 9/18) Diyanet Takvimi Arka Yüz: BİR OKYANUS MURABİTİ: FAS II. HASAN CAMİİ Kral II. Hasan’ın “…O’nun arşı su üzerindeydi…” (Hud, 11/7) ayetinden ilhamla tasarlattığı, “kıyamete kadar şeref duyulacak, Yaratan’ı, muhkem yerden göğe bakarak cennetini ve okyanuslarını düşünerek ibadet edilecek” sözleriyle hayal ettiği benzersiz bir cami: Fas II. Hasan Camii. Fransız himayesinden sıyrılmış millî bir irade ile Fas topraklarındaki İslam hâkimiyetinin simgesi olarak 1986- 1993 yılları arasında inşa edilen bu cami, ülkenin en işlek limanı olan Darül- beyza’ya, Atlas Okyanusu’nun kıyısına yapılmıştır. O dönemde Afrika’nın en büyük camii olan, dörtte üçü okyanusa oturan, su üzerinde âdeta “yüzen” bu cami, konum, tasarım, kullanım ve estetik değeriyle yeryüzü mescitlerinin abidevi bir örneğidir. 1993 yılının Mevlid-i Nebi gününde coşkun bir kalabalıkla ibadete açılan mabet, dünya medyasına “İslam’ın yeni feneri” manşetleriyle taşınmıştır. Bir okyanus murabıtı olan cami, devasa minaresinden yükselen ezanlarla bugün de İslam’ın bir alemi hüviyetiyle gönülleri fethetmektedir. T.C. Cumhurbaşkanlığı Diyanet İşleri Başkanlığı
Hz. Ömer (ra) orada iman eder etmez tabiatı gereği diyecekti ki: "Ya Resulallah! Ne zamana kadar böyle kapalı kapılar ardında imanımızı saklayacağız. Çıkalım Mekke'nin sokaklarına ve haykıralım imanlarımızı!" İlk gün ve ilk an iman eder etmez bu heyecan ve bu aşk... Ne dersiniz kaybettiğimiz şey bu değil mi? İman et ama yat! "Lâ" de ama hiçbir şey değişmesin hayatında, "İllallah" de ama hiçbir şey oturmasın hayatına... Böyle şey olur mu? Olmadığını söylüyor Hz. Ömer (ra) ve gerçek manada iman edenler. Efendimiz (sas) iman eder etmez iman yolunda bir şeyler yapmak isteyen Hz. Ömer'e (ra) o gün ve o an kıyamete kadar iftiharla taşıyacağı bir lakap verdi: "Sen bugünden sonra Ömer'ül Farûksun!" el- Fârûk, fark eden, ayıran, kesip koparan... Neyi neyden ayırır fârûk? Hakkı bâtıldan, imanı inkârdan, hidâyeti delâletten, adaleti zulümden, hayrı şerden çok net çizgilerle ayıran...
Reklam
890 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Selamünaleyküm kıymetli dostlar! İki ciltlik gafletten kurtuluş kitabını bitirmenin hem sevinci hem de üzüntüsü içindeyim. Allah ona rahmet eylesin, Ebulleys semerkandî hazretlerinin kendi zamanında (ö. 983 ) kaleme almış olduğu bu kitap, Bütün müslümanlara bir öğüt ve nasihattir. Kıyamete kadar gelecek olan müslümanları kapsayan, hemen hemen bütün dinî konulara değinmiştir. Hangi güzel amelleri işlersek işleyelim sırf Allah’ın rızasını gözetmemizi, Allah’a, topluma ve kendimize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatan adeta Kuran ve sünnetin bir tefsiri mahiyetindedir. Kitabı okurken kâh sevindim kâh hüzünlendim. Hülasa korku ve ümit arasında bir halet- i ruhiyeye büründüm. İnsan bu dünyada fanîdir; ebedî kalacağı gafletine düşme temayülünde. Fakat bakî olan yalnızca Allah’tır. İnsan, bu dünyada iyilik veya kötülük adına her ne işlerse işlesin mutlaka hesabını verecektir. İşte insanın bu gafletten kurtulabilmesi için iman ve güzel amelleri işlemeye devam edilmesi gerektiği kitapta anlatılıyor. Keyifli okumalar dilerim.
Ebu'l-Leys Semerkandî
Ebu'l-Leys Semerkandî
Gafletten Kurtuluş
Gafletten Kurtuluş
Gafletten Kurtuluş
Gafletten KurtuluşYaman Arıkan · Uyanış Yayınevi · 201212 okunma
New York Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Luice Shnaider, yirminci yüzyıl insanları hakkında şöyle yazıyor: “İnsanoğlu her şeyi ehlileştirmeyi başardı, ama insandaki vahşiliği ehlileştiremedi!” Öyleyse geriye sadece bir yol kalıyor: O da vahşiliklerin, kıyamete iman ve itikadın güçlendirilmesi ile ehlileştirilmesidir.
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Her İşin Başı İslâm
Muaz Ibni Cebel Radiyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?” “- Ver, Ya Rasûlallah!” “- İşin başı (aslı) İslâm’dır...” ( Tirmizî, İman 8; İbn Mâce, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 236, 237) Her şeyin temeline İslâm’ı
Reklam
Evlâtlarım, Bedir ilk iman savaşıdır. İman cephesinde baba, küfür cephesinde evlât, kardeşlerden biri bir cephede, diğeri karşı cephede bulunuyordu. O savaşta yere düşmeyen iman bayrağını, Allah'ın lütfuyla yüzyıllardan beri biz taşıyoruz. Tekrar ölüm kalım savaşına giriyoruz. Resulullah'ın bayrağını yere düşürmemek için hiçbir şeyimizi sakınmayacağız. Burada mağlup olursak, İslâm'ı çok karanlık günler beklemektedir. Fakat madem ki Cenab-ı Allah dininin kıyamete kadar baki olduğunu buyuruyor, Allahu âlem, biz burada muzaffer olacağız. Elbette bazılarımız şehit düşecektir. Önce gidenlerimizden geride kalanlarımızı Fahr-i Kâinat Efendimiz sorarsa, şöyle söylesinler: "Ya Resûlallah, son kişiye kadar bayrağınızı yere düşürmemek için yemin etmiştik. Burada bulunmayanlarımız, bayrağınızın altında vuruşuyorlardır."
Sayfa 81 - ötükenKitabı okudu
"Allah'ın zikrinin unutulması kalplerin ölümüdür. Onların cisimleri kabre girmeden önce kabir olmuştur. Onların ruhları cisimlerine yabancıdır. Ve onlar için kıyamete kadar diriliş yoktur."
GAYB MESELESİ
Gaybı Allah bilir ama Nur Risaleleri'nden yaptığımız bu alıntılardan, evliyanın gaybı bildiği sonucu çıkmaktadır.(Hâşâ) Nitekim bu kanaat Nur Risaleleri'nde açık olarak belirtilmiştir: Madem Hz. Ali (R.A.) "ene medînetu'l-'ilmi ve 'aliyyun babuha" hadisine mazhardır. Hem madem Şah-ı Velayet ünvanını alarak
Sayfa 216 - Süleymaniye vakfıKitabı okudu
871 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.