ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
Türklerin evrensel ülküsü olan Kızıl Elma, Bizans’ın düşmesiyle Viyana' ya odaklanmışta. Viyana bozgunu sonrasında Türkler içe kapanarak mevcudu muhafazaya çalışırken Yunanlar, Megalo Idea diye
nitelendirdikleri "Büyük Ideal"e odaklanmıştı.
Megalo Idea'nin esası İstanbul'u tekrar ele geçirerek Yunanistan, Girit, Rodos, Kıbrıs Anadolu ve İskenderun'a kadar olan toprakları içine alan, bir Helen İmparatorluğu olarak kabul edilen büyük Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmaktır. Bu imparatorluğun başkenti ise
Kostantinopol olarak nitelendirdikleri Istanbul şehri olacaktır.
Türkler vaktiyle birkaç kere birleşmişler ve mutlu olmuşlardı. Yeniden birleşeceklerdir. Milli ülkümüzün ilk maddesini: "Bütün Türkler birleşecektir" diye ifade edebiliriz.
Türk köylüsü Kızıl Elma'yı tahayyül ederken, gözünün önüne eski Türk ilhanlıkları gelir. Gerçekten Turan mefküresi mazide bir hayal değil, bir gerçekti. Milattan 210 sene önce Kun hükümdarı Mete Kunlar (Hunlar) adı altında bütün Türkleri birleştirdiği zaman Turan mefküresi bir gerçek haline gelmişti.
Hunlardan sonra Avarlar, Avarlardan sonra Gök Türkler, Gök Türklerden sonra Oğuzlar, Bunlardan sonra Kırgız ve Kazaklar, daha sonra Kür Han, Cengiz Han ve sonuncu olmak üzere Timurlenk Turan mefkuresini gerçekleştirmediler mi?
Sayfa 135 - Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı Klâsikleri 7 1. Basım Temmuz 2022Kitabı okudu