132 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Gül-ü Bülbül
Aşk mıdır ki bî vefa güller elinden geceler İnletip bülbülleri ta subh-u güya eyleyen Neredeyse 2 buçuk haftada sindire sindire okuduğum bu kitap, Kara Fazlî’nin 2450 beyitlik Gül-ü Bülbül’ünün Türkçeleştirilmiş halidir. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’ya ithaf edilmiş olup, ithaf
Gül-ü Bülbül
Gül-ü BülbülKara Fazlı · kapı Yayınları · 20224 okunma
189 syf.
7/10 puan verdi
Atsız bu eserinde Türk tarihindeki yaşantılardan bahsetmiş. Türk nedir, Türkler ne zaman ortaya çıkmıştır tarzında sorulara cevap vermiştir. Tabi bazı yanlış kelimeleri olabiliyor, onlara katılmıyorum. Özellikle Abdülhamid han ve bazı hükümdarlar hakkında dedikleri doğrudur. Maalesef bazı haddini bilmezler ona kızıl sultan yakıştırması yapıyorlar. Tarihi masaldan okudukları için böyle oluyor. Bazı sahte kahramanları da anlamamızı sağlamıştır bu arada Hüseyin Nihal Atsız! -Bazan Çin'de, bazan Mısır'da, bazan Avrupa'da gördüğümüz Türklerin tarihini bir çerçeveye sığdırmak güç bir iş gibi gözükür. -Aile, toplum veya devlet, herhangisi olursa olsun bir topluluk erdemle kurulursa sağlam olur. -Bu devlet ve vatan büyüyecektir. Çünkü uğrunda ölmeye hazır olanlar var. -Millî hayatımızdaki iyi, kötü bütün dönüm noktalarını bilmek, bütün fertlerin ortaklaşa sevineceği, üzüleceği tarihlere mâlik olmak, manevî yapısı kuvvetli bir millet olmanın ilk şartlarından biridir. -Bayraklar, nasıl kanlandıkça bayrak oluyorsa, toprak nasıl kanla sulandıkça vatan hâline geliyorsa, toplumlar da ölmesini bildikleri nisbette millettirler.
Türk Tarihinde Meseleler
Türk Tarihinde MeselelerHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181.737 okunma
Ben bagişlamiyorum!
Onlar düşmandı. Onlar Ermeni yanlısıydı. Bu bakımdan Osmanlı padişahına "Kızıl Sultan" ya da "Büyük cani" diyebilirlerdi. Ama bu sıfatları aynen alıp kullanan bazı Türk aydınlarını ve okul kitaplarımıza geçirenleri, bu toprağın çocukları olarak bağışlayabilir miyiz? Ermeni teröristlere karşı Türkleri, Avrupa ve Rusya'nın istekleri karşısında millî toprakları korudu diye bir Osmanlı padişahını suçlayabilir miyiz?
Mübalağa anarşisttir, zıddını celbeder
Tabiatıyla iki kesimin arasında bitmez-tükenmez tartışmalar çıkıyor. Tarih gibi ilmî bir konu siyasi zeminlerde siyaset malzemesi yapılıyor. Cumhuriyet tarihi, Osmanlı tarihi ile kavga ettiriliyor. Ömrümüz karşılıklı ifratlarla, tefritlerle, iftiralarla, övgü sövgü ve mübaláğalarla geçi- yor. "Mübalağa anarşisttir, zıddını celbeder." (Bediüzza- man) Neticede öyle oluyor. Bir taraf "Biiiz Viyana kapıların- daaa!" diye bağırırken, öbür taraf Osmanlı'yı tümden yok arz edip "Biiiz bu Cumhuriyetiii" diye başlayan nutuklar lıyor. Bir taraf "Cennetmekân-Ulu Hakan Abdülhamid Han" derken, diğer taraf "Kızıl Sultan" diyor. Böylece tarih ibret vesikası olma özelliğini yitiriyor. Çok önemli uzlaşma alanlarımızdan biri daha göz göre gö- re elden gidiyor. Konu önemli... Çünkü ortak geçmişimiz, aynı zamanda ortak geleceğimizdir. Cumhuriyet tarihini Osmanlı tarihi ile kavga ettirmenin ortak geçmişimize haksızlık olduğunu, ortak gelece- ğimizin bu kavgadan çok şey kaybettiğini düşünüyorum. Aslında böyle bir kavganın bilimsel boyutu yoktur. Zira milletlerin tarihi bir süreç içinde gelişir. Devletler isim ve rejim değiştirseler de bu sürecin parçalarıdır. Bu anlamda Osmanlı Devleti Selçuklu Devleti'nin devamı, Cumhuriyet Türkiye'si ise her ikisinin devamıdır. Yani aslolan millettir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Balım Sultan;
Gel gönül mülküne bir nazar eyle Mahabbet arz eder hallerimiz var Ayn-ı cemde bugün aşk-ı yar ile Hakka doğru gider yollarımız var Rehberim Muhammed mürşidim Ali Hacım Sultan Onik' lmam 'ın gülü Gönüller aynası Şah Kızıl Deli Okuruz ismini dillerimiz var Aşık olan aşkın yolundan anlar Gerçekler çerağı sabahtan yanar Pir meydanıdır bu aç olan doyar Susuzlar kandırır göllerimiz var Kırklar meclisinde Selman içinde Katma ana hur ü gılman içinde Ayn-ı cemde bugün devran içinde Derun Abdal gibi kullarımız var Mü 'minin Ka'be'si gönül evidir Kudret hazinesi Hakkın yeridir Pirim cansız dıvarları yürütür Balım Sultan gibi ballarımız var
'Diktatör' dediler tutmadı, hırsız' dediler olmadı; nihayet 'katil' anlamında 'Kızıl Sultan' diye saldırdılar; yine de Abdülhamid Han'ın padişahlık ve halifelik sıfatlarından beslenen iradesini aşamadılar. Ne var ki, İngiliz oyunu sınır tanımıyordu. Bu kez de ordu içindeki ve Meclis-i Mebusan'daki yandaşları vasıtasıyla 31 Mart Olayı'nı tezgâhladılar ve padişahı tahttan indirdiler.
324 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabi beğendim tavsiye ederim.Biraz içerikten bahsediyorum. Livaneli' nin kalemi yine kendini gösteriyor akıcı,anlaşılır bir kitap olay kurgusu beni içine çekti. Ve baş kahraman 2. Abdülhamit. Kendisine göre kaplanın sırtında olan,dış güçlere göre kızıl sultan... Hikayelere farklı açıdan bakıyorsunuz. dışarıdan gördüğünüz duyduğunuz şeyleri birde sürgün edilen padişahın kendi ağzından , Abdulhamit' i pek sevmeyen karşıt düşünceli sürgün yeri doktoruna anlatışını koni ediniyor. Ülkeyi yönetim biçimi, yaptığı değişiklikler, asıl düşüncesi bunları kitapta bulmak mümkün. Yazarımız kendi görüşlerini kitaba yansıtmak istemese de bir kaç yerde bu yazarın düşüncesi diyorsunuz . Kitapta güzel ayrıntılar mevcut Selanik ile başa geçen padişahın sürgün yerinin de Selanik olması gibi... Tarih kokan kitapları seviyorsanız eğer bu romanı es geçmeyin derim.
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 20238,2bin okunma
Arka Kapak:
Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş; "Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımızı yaparız." demişti. Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale'den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif'in deyişiyle "kıta kapma" oyunu oynayacaktı. "Kızıl Sultan" demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlı'nın paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa'ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat 30 yıllık gecikme sayesinde Avrupa'nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi hâline gelmişti.
Hümayun YayınlarıKitabı okudu
Cennet mekan Abdülhamid Han
Bu vatan hainleri ile en büyük mücadeleyi yapan Cennet mekân Sultan Abdülhamid han-ı sani oldu. Bunun için, masonlar tarafından (Kızıl Sultan) ilan edildi. Sultan Abdülhamid imparatorluğu iktisaden yükseltiyor, pek çok mektepler ve üniversiteler açıyor, memleketi imar ediyordu. Viyana dan başka
Kızıl Sultan
Bu kitabı okudukça ne kadar cahil bir millet olduğumuzu hissettim. Nasıl olurda bu topraklarda 33 yıl saltanat sürmüş bir adamı hiç tanımayız.Bildiğimiz her şey onun bunun dediği yalan yanlış şeyler... Ne kadar zorluk çekmiş... Düşünsenize bütün bir hayatınızı bir millete adıyorsunuz ama onlar sana kızıl sultan diyorlar... Bu kitabı okudukça içten içe cehaletimizden dolayı utanç duydum😣
Kaplanın Sırtında
Kaplanın Sırtında
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.