"İnsanoğlu uygarlık yolundaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce, ilkelerinin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkumdur "
Jack London okumayı çok sevdiğim bir yazar, Martin Eden'dan sonra daha hafif düzeyde okumak için aldım elime. Yine dili pürüzsüz, tertemiz, akıcı bir eserle karşımızda yazar.
Günümüzde teknoloji ve bilimin hızlı ilerleyişi hepimizin başını döndürecek düzeydeyken gözle görülmeyen bir coronavirüsün uygarlığımızı nasıl tepetaklak ettiğine, hepimiz çok yakından şahit olduk değil mi? Ben bu tür felaketlerin kesinlikle doğaya verdiğimiz ciddi tahribatın geri dönüşü yani doğanın insanlıktan intikamı olarak yorumluyorum.
San Francisco'da ilk olarak ortaya çıkan Kızıl Veba diğer birçok virüsten farklı olarak bulaştığı kişiyi dakikalar içinde öldürecek türden.Milyarlarca insandan geriye kalan bir avuç insanın uygarlıklarını tekrardan kurma çabalarına şahit oluyorsunuz. Müthiş uygarlıklarıyla övünen insanlığın bu hastalıkla nasıl mücadele ettiğini, insan davranışlarının böylesi felaketlerden nasıl şekillendiğini usta bir dile aktarmış bize. Aynı zamanda bu tür olaylar için güzel eleştiriler de yer alıyor kitapta. Bir çırpıda okunabilecek bu eseri mutlaka okumalısınız.