Ayasofya'da som altından imal edilmiş bir haç önünde yapılan görkemli bir dinî tören ile savaşçılarını motive edin Diyojen, 13 Mart 1071 tarihinde Doğu Anadolu'ya doğru seferi başlatır. Bizans ordusunun seferi Eskişehir'den sonra Kızılırmak üzerinden Sivas'a ve oradan Erzurum'a doğru seyreder. Bu sırada Fâtımîler'in üzerine yürümek için Mısır yolunda olan Selçuklu Sultanı Alparslan'a Bizans ordusunun yolda olduğu haberi iletilir. Bu hadise üzerine Sultan Alparslan Mısır seferinden vazgeçer.
Yazarla tanıştığım ilk eseri ve hemen diğer kitaplarını sipariş ettim;)) külliyatçı bir okur olduğum için yeni yazarlarla tanışmam biraz zaman alıyor.Kitaba gelirsek;Yazarın tarzı çok farklı.Felsefeci olan yazar eserinde bunu hissettirdi ara ara “aaa evet ya acaba…”minvalinde düşünmeye sevk etti.Eserin baş kahramanı olan Bünyamin;babasından aldığı Puslu Kitalar Atlası’nı alır rastgele sayfalar açarak,yaşadığı maceralara yön verir.Kahramanlardan bölüm bölüm bahseden yazar bir sonraki bölümde birleştirmiş bu da kitaba sürükleyicik katmış.Bir sonraki bölümü merakla okudum.Eserder takım benzetmeler vardı,Oğlunu arayan ağlamaktan kör olan Yakup Peygamber,felsefe taşı,Ana tanrıça Kibele vs ..gibi.Hala okumamış olanlar varsa lütfen okuyun.Sıkmayacak bunaltmayacak su gibi akan güzel bir eser.Yazarın ellerine sağlık iyi ki yazmış,
dünyanın tepesinde bir avuç
hışır
karga kanat çırpsa uykuları
karışır
yağmalanmış emeklerden
gelir soylulukları
yağmalanmış özgürlüklerden
dinleri imanları vurgun kelepir toprağın memeleri
altun ışıltılı kumları kıyıların emeğin çiçekleri
hep onlar için
hep onlar için takvimlerin
mutlu günleri
içimizin karanlığı
soframızın öksüzlüğü
hiç gülmemesi yüzlerimizin
hep onlar için
Sayfa 74 - Bilgi Yayınevi, Beşinci Basım, Aralık 1975Kitabı okudu
vatan topraksa eğer
ormansa nehirse mâdense
vatan
işçiyse köylüyse aydınsa
vatan
yâni yapıp yaratmaksa herşeyi
yenibaştan
sevmeyi yenibaştan
alkışı yenibaştan
bir hesabı vardır bunun,
sorulur
bu hesabı soracaklar bulunur
akgün karagünden öcünü alır
birgün
....................
Sayfa 70 - Bilgi Yayınevi, Beşinci Basım, Aralık 1975Kitabı okudu
Spoiler içeriyor.
Puslu Kıtalar Atlası, rüya ile gerçeğin takip etmesi zor ancak bir o kadar da keyifli dansı. Zaman girdabında dönüp duran ve beklenmedik noktalarda birbirine temas eden kişiler, olaylarla dolu bir roman. Varlığı, yokluğu, hiçliği ve çokluğu Bağdat'tan Galata'ya kadar sırtında taşıyan karakterleri ile her sayfasında kendine hayran bırakıyor. İspirtocu Saim Efendi'nin 13 yıl önceki ilk okumamda heybesinden çıktığı Uzun İhsan Efendi'ye hayran olmamak elde değil.
Konusu:
"Üç Ölüm", aslında üç ayrı öyküden oluşur ve her biri farklı bir ölüm üzerinden hayatın anlamını ve ölümün kaçınılmazlığını sorgular:
Soylu Kadının Ölümü: Tüketim hastalığına yakalanmış bir soylu kadının son günlerini anlatır. Kadın, ölüm karşısında inkar ve çaresizlik içindedir. Hayat boyu sahip olduğu statü, güzellik ve