Bir yerlerde dünyada şu anda yaşayan insanların sayısının şimdiye dek ölenlerin sayısını geçtiğini okuduğumu hatırlıyorum ve ne zaman ölenlerin sayısının yaşayanları geçeceğini merak ediyorum. Bakarsın bu konuda terazinin dengesini değiştirecek ağırlık ben olurum.
Ama hayal kırıklığına uğramak yerine mutlu olmak için, kendimi başkalarına bağımlı bir duruma getirmemem gerektiğini söylüyorum kendime. Mutluluğunu kendin yaratmalısın Mathea.
Sonra aklıma iyi bir fikir geliyor; insana kendisini en iyi hissettiren şey, başkalarını ezmek değil mi? Önümdeki çelimsiz ihtiyardan önce tepeye ulaşmaya karar veriyorum. Şayet becerebilirsem benim kendimle gurur duymamı sağlayabilir bu belki.
Her şeyin kendi zamanı vardır. Gökyüzünün altında olan her şey zamanı gelince olur: Doğmanın bir zamanı vardır, ölmenin bir zamanı, bitki dikmenin, bitkileri sökmenin... Vicdanımda iki tane yaşam taşıyormuş gibi hissediyordum neredeyse.
Şimdi de sanırım kendimi bir birey olarak düşünmeyi aşmam ve bütünlükle özdeşleştirmem gerekiyor; ama yapamıyorum bir türlü, bütünlüğün bundan daha fazla dışında olmam imkansız.
Acaba kendi ölüm ilanını önceden gönderip gazeteden zamanı gelince basmasını istemek mümkün müdür? Önceleri ölüm ilanlarını yalnızca benden daha kısa yaşayanlara nispet yapmak için okurdum, ama şimdi bunun bir anlamı olmadığını düşünüyorum, çünkü hepimiz yalnızca bir an yaşıyoruz ne de olsa.
Önceleri ölüm ilanlarını yalnızca benden daha kısa yaşayanlara nispet yapmak için okurdum, ama şimdi bunun bir anlamı olmadığını düşünüyorum, çünkü hepimiz yalnızca bir an yaşıyoruz ne de olsa.