Kamuran Keser

Kamuran Keser
@kmrnksr
"Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor..."
Lisans
Aydın
24 November 1992
155 reader point
Joined on October 2022
504 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 days
"Aklın ve sağduyunun kitlelerin duygularına karşı ihanetiyle savaşacaktım." Gerçekten de yaşamı boyunca bunu yapmaya çalışmış bir yazar Stefan Zweig... Muhteşem eserlerinin içinde benim için özel bir yeri olacak bu kitabının da. Çünkü o akıcı kalemiyle otobiyografisini de nefis yazmış. Doğumundan ikinci dünya savaşının başlangıcına kadar deneyimlediği her şeyi o bilindik üslubuyla ele almış. İki dünya savaşını da yaşamış biri olarak savaşın öncesindeki ve sonrasındaki ruh halini çok net ifade etmiş. Bu eserde önce bir bireyin daha sonra da büyük bir yazarın kendini inşa etme sürecini bulacaksınız. Edebiyata olan tutkusu asla bitmemiş, her koşulda kendinden ödün vermemeye çalışan dünya edebiyatının en önemli yazarlarından birinin hem de... Savaşların kanlı cephelerinde savaşan askerler veya devlet görevlileri kadar içinde bulunmayan birinin savaşa dair bu kadar derinlikli olması da ayrıca dikkate değer bir husustur. O ve arkadaşları eserleriyle, söylemleriyle barış için başka bir cephede, başka bir savaş vermişler. Bütün bu çabaların olumsuz sonuçlanmasıyla da içinde bulunduğu karamsarlıktan kurtulamayan Zweig yaşamını kendisi sonlandırmıştır. Bu şekilde dünyadan ayrılmasa şimdikinden çok daha fazla eserini okuma şansı bulabilirdim. Kendisine karşı tek kırgınlığım budur... Buraya kadar okuma zahmetinde bulunan herkese bu kitabı da okumasını tavsiye ederim. Şimdiden keyifli okumalar. :)
Dünün Dünyası
Dünün DünyasıStefan Zweig · Can Yayınları · 20192,133 okunma
Reklam
188 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Çölde bir vaha gibi...
Bir söz simyacısı, bir sanat simyacısı, bir insan sarrafı bu Shakespeare. Elini değdirdiği çamur altın oluveriyor, kullandığı her söz İngilizce olmaktan çıkıp Shakespeare'ceye dönüyor, bir başka, bir öte anlam yükleniyor. (Çevirenin Sözü kısmından s. 169) Shakespeare'i o kadar iyi tanımlamış ki çevirmen Sabahattin Eyüboğlu'nun bu sözlerine yer vererek başlamak istedim. Hamlet kaynağı eski kuzey masallarına dayanan bir tragedya. İçeriği saray hayatının çeşitli entrikalarından oluşuyor. Aşk, akrabalık, iktidar mücadelesi ve bu uğurda işlenen cinayetler... Shakespeare her şeyden önce hüznü de sevinci de öyle muhteşem bir şiirsellikle anlatıyor ki yazdıklarını okurken her şey gözünüzde canlanıyor. Bu eser de onlardan biri. Yani bir tiyatro oyununu okuyoruz aslında fakat her oyunda rastlanılır olmayan bir şey oluyor Hamlet'te, en azından bana göre, her satırda anlatılanı izliyormuş hissi veriyor. Bunun yegane sebebi yukarıda da değindiğim gibi Shakespeare'in ustalıkla kullandığı kalemidir diye düşünüyorum. Bende en kısa sürede bir Hamlet oyunu izleme isteği de uyandırdı okuduklarımı sahnede de görmek istiyorum. Bu da kitabın ne kadar etkileyici olduğunu gösteren bir başka detay. Okuyuculara gönül rahatlığıyla tavsiye edeceğim nefis bir eser bu. Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045.3k okunma
680 syf.
·
Not rated
·
Read in 45 days
Varolmanın Dayanılmaz Yorgunluğu
Öncelikle bir kitap adının hakkını ancak bu kadar verebilirdi diye başlamak istiyorum. Bu kitabı kahvenizi elinize alıp rahat rahat okuyamıyorsunuz. Baştan sona ciddi anlamda insanı huzursuz ediyor her satır... Pessoa'nın inanılmaz bir hüznü var hayata karşı bu çok belli ki öyle olmasa böyle bir kitabı yazamazdı diye düşünüyorum. Bunun da sebebinin aile travmaları olduğunu düşünüyorum. Hayat öyküsüne baktığımızda ihmal edilen ve çok yüksek ihtimalle sevgisiz büyüyen bir çocuk görüyoruz. Kitaptaki bazı cümlelerde de sevgisizlik ve yalnızlık çok belli ediyor kendini. Yazar Nietzsche'yi epey içselleştirmiş gibi geldi bana bir de çünkü birçok yerde hem Nihilist tavır hem de Nietzsche'nin üstün insanına göndermeler mevcut. Son olarak bu kitaptan varoluş sancısı denilen şeyin insanı ne kadar bunaltabilceğini ve gerçekten sevgi ile tanışmamış bir insanın ne kadar buhranlı olabileceğini öğrenebilirsiniz. Okuyuculara şimdiden keyifli okumalar değil de keyifli yorgunluklar dilerim. Çünkü gerçekten yorulacaksınız okurken. :)
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Can Yayınları · 202110.6k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
302 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Oğuzcum Atay
Kimse dinlemiyorsa beni - ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çarem kalmıyor. Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız diye başlıyor bu büyük adamın günlüğü... Çok sevdiğim bir yazarın el yazısını gördüğüme, tam üç kitabının yazılmadan önceki kurgusuna, yazılma sancılarına, yaşadığı dönemin eleştirisini yaparken hala güncel kalabilmesine şahitlik ettiğim için çok mutluyum. Hiç Oğuz Atay okumayan biri için nefis bir başlangıç kitabı olabilir.
Günlük
GünlükOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20205.7k okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Küçücük bir kitapla asırları arşınlamanın mümkün olması ne güzel bir his... Fuzuli'nin yazdığı muhteşem aşk öyküsü Leyla ile Mecnun üzerinden yüzlerce yıllık harika bir yolculuktu. Tarihin içine kurgu karıştırmak epey zor olsa da yazar bunu da gayet iyi başarmış. Bir an hayali karakterlerin gerçek olabileceğini bile düşündürdü bana. Ayrıca önemli divan edebiyatı şairlerinden de bahsetmesi bu konuda çok bilgi sahibi olmayan bende bile merak uyandırdı. Kurgunun tarihle birleştiği romanları seven herkese tavsiye edebileceğim kitaplardan biri olacak.
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 200420.3k okunma