Yetmiş yıllık koca çınar birkaç saniye içinde devrilmişti. Kürt halkı için ömrünü adadığı onca yıllık mücadelesi, Diyarbakır dışındaki bir tarlanın kıyısında, başına, boynuna ve göğsüne sıkılan üç kurşunla son buldu. Yerde cansız yatan Saim Baran'in başina gelip bakti. Ateş ederken içinden saymıştı: ""Allah'in hakkı üçtür." Bugüne kadar devlet adına yaptığı infazlarda kurbanlarının üzerinden üç kurşun çıkmıştı.
Damarlarıma yeniden yayıldığını duyuyorum kanımın
İçtenlikle söylüyorum, seviyorum bu hayatı
Ölmek istemiyorum ama ölebilirim şimdi
Varsa ölümümün bu dünyaya bir yararı.
Koca bir çınar gibiyim, az da olsa yaşım
Kopmaz köklerim var hayatın yüreğinde
Şimdi ağlayıp sızlanan körpe dallarım
Onlar toydur biraz, başları gökyüzünde.
Yaşamak, bizim en büyük özgürlüğümüz artık
Acıların, gözyaşlarının da bilincine vararak
Bağırıp çağırmadan, boyun büküp ağlamadan
Yaşamak... enginlerde salınıp, yücelerde coşarak.
Bağırıyor içimde bir kuş, durmadan bağırıyor:
Şair, bir taşı oyup da içine girmenin zamanı geçti!
Bir kez daha gülümseyerek yanıltıyorum onu:
Ağladım. Biraz rahatladım. İyiyim şimdi.
Koca bir çınar gibiyim, az da olsa yaşım Kopmaz köklerim var hayatın yüreğinde Şimdi ağlayıp sızlanan körpe dallanın Onlar toydur biraz, başları gökyüzünde.
Koca bir çınar gibiyim, az da olsa yaşım
Kopmaz köklerim var hayatın yüreğinde
Şimdi ağlayıp sızlanan körpe dallarım
Onlar toydur biraz, başları gökyüzünde.
Büyüdüğü Kimsesiz Çocuklar Yurdu düşüyor aklına .
(...)
Uzun süreden beri Baz o yurda gitmek, çocukluğunun geçtiği yeri yeniden görmek, çocuklara hediyeler götürmek, onlarla birlikte yemek yemek, yeniden çocukluğuna dönmek istiyordu. Bir akşamüzeri, güneş batmaya hazırlanırken, yurdun bahçesindeki koca çınar ağacının altına uzanmak, yaprakların hışırtısı eşliğinde derin bir uykuya dalmak, tıpkı çocukluğunda gördüğü gibi güzel, masum düşler görmek, çocukluğunu yeniden yaşamak istiyordu.