Şu anda yanımda o bulunsa, diyordum. Fakat her türlü vicdani mesuliyetten uzak, bizi birbirimizden ayıran mânilerden uzak. Her ikimiz de mevcudiyetimize sahip bulunmak şartıyla. Şurada ay ışıklarıyla henüz aydınlanmayan sahilin bir köşesine çekilip rüzgârın ürpertili temaslarıyla inleyen çamların iniltilerini dinleseydik. Ben ona bütün çektiklerimi, bütün duygularımı, kalbimin gizli bir köşesinde kalıp henüz itiraf edilemeyen dertlerimi, acılarımı dökseydim. O ise, bu, teselliden mahrum, tedaviye muhtaç aşkın şikâyetlerini, iniltilerini sessizce dinleseydi. Sonra bir sandal, denizin uçsuz bucaksız boşluğu içinde bizi uzaklara, hiçbir felaketin uzanamayacağı tenha bir yere bıraksaydı.
Şu anda yanımda o bulunsa, diyordum. Fakat her türlü vicdani mesuliyetten uzak, bizi birbirimizden ayıran mânilerden uzak. Her ikimiz de mevcudiyetimize sahip bulunmak şartıyla. Şurada ay ışıklarıyla henüz aydınlanmayan sahilin bir köşesine çekilip rüzgârın ürpertili temaslarıyla inleyen çamların iniltilerini dinleseydik. Ben ona bütün çektiklerimi, bütün duygularımı, kalbimin gizli bir köşesinde kalıp henüz itiraf edilemeyen dertlerimi, acılarımı dökseydim. O ise, bu, teselliden mahrum, tedaviye muhtaç aşkın şikâyetlerini, iniltilerini sessizce dinleseydi. Sonra bir sandal, denizin uçsuz bucaksız boşluğu içinde bizi uzaklara, hiçbir felaketin uzanamayacağı tenha bir yere bıraksaydı.