Ama biz emeklemeyi birlikte öğrenen iki çocuktuk ve hiçbir etnik köken, toplumsal sınıf ya da din bunu değiştiremezdi.
Gölgenin Görüngüsü
...Gölge ile ben görüngü ve madde olmak bakımından ayrı unsurlardan oluşur. Gölgem bana benzemekten, beni taklit etmekten ziyade farklı bir varoluş tarzında görünür. Ben ise salt beden olarak daha farklı bir davranış kodunu temsil ederim. Ancak gölgem ve benliğim ortak bir rizom oluşturarak gölge-ben bir kaçış çizgisi üzerinde yersizyurtsuzlaşabilir. Gölge-ben artık oluşa, çokluğa, farklılığa ve harekete dayalı bir anomalidir. Böylece rizom yani gölge-ben bir tür karşı-hafızaya dönüşür. Hafızanın köken arayışına karşı gölge bedene tutunarak benliğe karşı direnir. Beden tarafından bir gölgeye sahip olmak bir benliğe sahip olmaktı. Gölge tarafından baktığımızda ise onun varoluşu ancak görüngüsel, hayali bir varoluş tarzıyla mümkündür. Gölge; bedenin dışında ancak bedene aittir. Diğer bir deyişle, gölge bedenden ayrı ancak onun bir parçası, görüngüsel uzamıdır. Bu nedenle benlik sadece gölge ile ifade edilen değil; aynı zamanda onunla alt edilendir.
Sayfa 26 - Çizgi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Ama biz emeklemeyi birlikte öğrenen iki çocuktuk ve hiçbir etnik köken, toplumsal sınıf ya da din bunu değiştiremezdi.
Sayfa 26 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Sözde bir mucizeye itibar edebilmek için iki şey gerekir: bir hokkabaz ve her şeyden etkilenen birileri. Seninkilere de başka köken aramaya hiç kalkma! Bütün yeni çömezler bunu yaptı; işin ilginci, hepsi de kendilerine inanacak sersemler bulabildi. Senin İsa’n Tuvanalı Apollonius’un yaptığından daha eksantrik bir şey yapmadı ama yine de kimse çıkıp Apollonius’u bir tanrı olarak görmedi;
Her şey üstüme çullanmıştı: korkunun geçmek bilmeyen ekşi tadı, her uyanışımda bana eşlik eden korku...
Sayfa 257Kitabı okudu
Ayhan Bıçak, köken sorunundan ve kültürdeki kurucu işlemden hareketle tarih tartışmasına girişir. Ona göre, ilk efsanelerden günümüze kadar "köken sorunu” büyük bir önem taşımaktadır, Çünkü, "insan olmanın şartlarından bir tanesi belki de en önemlisi, bir kimliğe sahip olmaktır. Kimlik bireyleri ve toplumları başkalarından ayıran, bireyi ve toplum kendisi yapan unsurdun İşte bu önemli unsura sahip olman şartı, geçmiş bilincidir. Bu bilinç varoluşunu nasıl ya da ne altında devam ettirmesi gerektiğini belirtmektedir” (2004: 3 Bir tarih formu olarak efsanelerin kültürde yer alan her unsu anlamlandırma ve açıklama açısından temel bir işlevin olduğunu belirten Bıçak, anlamlandırma ve açıklama açısınd hem bir yöntem hem de bilgi edinme aracı olarak öne çıktığını söyler. Ayrıca efsanelerin ortaya koyduğu bilgilere inancın tam olması, onların bağlayıcı bir niteliği olduğunu gösterir
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.