Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duygularımız kokteyl. Hiç kimse hiçbir anda tek bir şey hissetmiyor.
Dünyadan köçmüş adamlara bilirsizini niyə belə hörmət-izzətlə yanaşırıq? Səbəbi çox sadədir. Onlara münasibətdə real, gerçək şərait iştirak etmir. Azadlıqdakı hazırkı yerimizi dar eləmirlər, vaxta qənaət etmədən, kokteyl içdiyimiz zaman, yaxud gözəl bir məşuqə ilə görüş zamanı vəcdimizi istədiyimiz şəkildə havaya sovura bilərik. Onların bizi məcbur elədiyi bir şey varsa, o da yaddaşdır, onlar haqqında xatirələrdir, ancaq bu andıra qalmış yaddaş tez-tez ölüb-dirilir, qısaqapanmalar baş verir. Yox, biz yalnız dostlarımızın ölümü ilə bağlı təzə xatirələri özləyirik, təzə dərdi, qüssəni - yəni, həm də özümüzü!
Reklam
Portakal bahçelerini, başarısız film yıldızlarını, lambalarla aydınlatılmış havuz başlarında kokteyl içilen keyifli zamanları, sigaraları, can sıkıntısını anlattım.
430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
Bir çırpıda okunacak kitaplardan değil. Yavaş yavaş okunmalı. Hatta Okuduktan bir süre sonra tekrar okunmalı. Romanı okurken insan ruhunun gizemli ormanlarında parmak uçlarına basarak ilerliyorsunuz. Kitap felsefeyi ve psikoterapiyi kokteyl yapıp edebi cümlelerle ruhumuza ve zihnimize sızdırıyor. 34 yaşında akademik hayatta bu kadar radikalleşmek mümkün değil diyerek kariyerini bitirip kendi dünyasına çekiliyor nice. Olmeden önce yolda giderken kırbaçlanan bir at görüyor.Onun boynuna sarılıp ağlıyor ve ondan özür diliyor tüm İnsanlık adına. Ve olay yerinde üzüntüsünden akıl sağlığını kaybediyor. Kitabın ana kahramanları Nietzsche ve doktor Brauer. İkisinin ortak özellikleri onları sonu aydınlık olan karanlık bir tünele sokuyor. Tünel ikisinin birbirini iyileştirdiği bir yaşam merkezine dönüşüyor adeta. Doktor, Nietzsche ile tanıştıktan sonra ona hayran oluyor ve kendini ona teslim ediyor. Bir nevi hastasına hasta olan bir doktor. Sonuçta ikisi de birbirini tedavi ediyor... İyi okumalar.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,7bin okunma
Şöhret böyle bir şey miydi yani? İnsanların bir yandan size tapınıp bir yandan sürekli saldırdı­ğı acı tatlı bir kokteyl miydi? Raylar dört bir yana doğru ayrılırken, birçok ünlünün hayatının raydan çıkmasına şaşmamak lazımdı. To­kat yerken aynı anda öpülmek gibi bir şeydi bu...
Sayfa 176 - Domingo Yayınları PdfKitabı okudu
Yemek için oturduğumuzda, yediğimiz şeyin bizim için iyi olduğuna inanalım. Eğer isteksiz şekilde yersek bize zarar verir. Eğer ev sahibemizi memnun etmek için bir kokteyl içi­yorsak ve bizim için kötü olduğunu hissediyorsak zarar vere­ cektir. Önemli olan neye inanmak istediğimiz değil, gerçekten inandığımız şeydir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
“Ama ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömert olduğumuzu biliyor musunuz? Nedeni basit! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur da ondan. Özgür bırakır bizi onlar, böylece zamanımızı rahatça kullanabilir, saygıyı boş zamanlarımızda bir kokteyl ve sevimli bir sevgili arasına sıkıştırabiliriz.”
Kozmik Kokteyl
Dünya üzerindeki okyanuslar, tarihin çok erken dönemlerinde ortaya çıktılar ama nasıl oluştukları bizler için hala bir sır. Güneş'e bu kadar yakın olunduğunda. prota­ gezegensel madde içinde suyun tutulabilmesi pek olası değil. Stardart açıklama. okyanusların Geç Dönem Ağır Bombardıman sırasında kuyrukluyıldızlar ve asteroitler gibi buzlu gökcisimleriyle birlikte geldiği yönünde. Ne var ki. 6 7P Çuryumov­ Gerasimenko kuyrukluyıldızına inceleme için gönderilen Rosetta adlı uzay aracının elde ettiği bilgiler bu fıkre gölge düşürüyor. Kuyrukluyıldızın suyu, Dünya'nınkiyle aynı bileşime sahip değil. Bu. diğer kuyrukluyıldıztarla asteroitler üzerindeki suyun büyük değişkenlik göstereceği anlamına geliyor. Görünen o ki Dünya'daki su. 4 milyar yıl önce Dünya'ya yaşam getiren bir gökcismi bombardımanı sırasında. Güneş Sistemi'ndeki farklı kaynaklardan gelen bir karışım. Bir dahaki sefer su kaynattığınızda bunu düşünün.
Sayfa 51 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Birinci Basım 30 Mayıs 2019 - Çeviren Yonca Aşcı DalarKitabı okudu
Bizi yalnızca ölümün duygulandırdığına dikkat ettiniz mi? Aramızdan yeni ayrılan dostları ne kadar severiz, değil mi? Ağızları toprakla dolduğu için konuşamaz olan hocalarımıza ne kadar hayranızdır! Saygı o zaman kendiliğinden gelir, belki de yaşamları boyunca bizden bekledikleri o saygı. Ama ölülere karşı hep daha dürüst ve daha cömert olduğumuzu biliyor musunuz? Nedeni basit! Onlara karşı bir yükümlülüğümüz yoktur da ondan. Özgür bırakır bizi onlar, böylece zamanımızı rahatça kullanabilir, saygıyı boş zamanlarımızda bir kokteyl ve sevimli bir sevgili arasına sıkıştırabiliriz. İllaki bir sorumluluk yükleyeceklerse, belleğe yüklerler, bizimse belleğimiz zayıftır. Hayır, dostlarımızda sevdiğimiz şey ölümün tazeliği, acısı, heyecanımız, eninde sonunda kendimizdir!
Sayfa 28
1.000 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.