_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum.
_Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür.
_Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Eskatoloji ve binyılcılıkla ilgili mitoloji, son yıllarda Avrupa'da totaliter nitelikli iki siyasal harekette ortaya çıkmıştır. Görünüşte kökünden laikleşmiş olmasına karşın nazizm de komünizm de eskatoloji öğeleriyle yüklüdür; bu dünyanın Sonunu, bolluk ve büyük mutluluk çağının başlangıcını haber verirler. Binyılcılık üstüne yazılmış en yeni kitabın yazarı Narman Cohn nasyonal sosyalizm ve marksizm-leninizm konusunda şöyle yazar: "Her ikisinin de kullandığı, sözde bilimsel bir jargonun gerisinde, garip bir biçimde, Ortaçağ'da insanların kendilerini kaptırdıkları zırvalıkları anımsatan şeylerin bir görüntüsüyle karşılaşılır. Tanrı'nın sevgili kullarının ( ister "ariler" olsun ister "proleterler") şeytanın ordularına (Yahudiler ya da burjuvalar) karşı giriştikleri son kesin kavga; Tanrı'nın buyruğuna göre, çektikleri bütün acıların karşılığını bulacak Sevgili kullara tanınmış olan, dünyaya egemen olma sevinci, ya da mutlak eşitlik içinde yaşama sevinci veya her ikisi birden; en sonunda kötülükten kurtarılan bir evrende tarihin en son tasarılarının gerçekleştirilip tamamlanması - işte bunlar günümüzde de hala kucak açıp alkışlanan eski ve gerçekleşmeyecek düşlerden birkaçıdır."
Görünüşte kökünden laikleşmiş olmasına karşın nazizm de komünizm de eskatoloji öğeleriyle yüklüdür; bu dünyanın Sonunu, bolluk ve büyük mutluluk çağının başlangıcını haber verirler. Binyılcılık üstüne yazılmış en yeni kitabın yazarı Narman Cohn nasyonal sosyalizm ve marksizm-leninizm konusunda şöyle yazar: "Her ikisinin de kullandığı, sözde bilimsel bir jargonun gerisinde, garip bir biçimde, Ortaçağ'da insanların kendilerini kaptırdıkları zırvalıkları anımsatan şeylerin bir görüntüsüyle karşılaşılır. Tanrı'nın sevgili kullarının (ister "ariler" olsun ister "proleterler") şeytanın ordularına (Yahudiler ya da burjuvalar) karşı giriştikleri son kesin kavga; Tanrı'nın buyruğuna göre, çektikleri bütün acıların karşılığını bulacak Sevgili kullara tanınmış olan, dünyaya egemen olma sevinci, ya da mutlak eşitlik içinde yaşama sevinci veya her ikisi birden; en sonunda kötülükten kurtarılan bir evrende tarihin en son tasarılarının gerçekleştirilip tamamlanması - işte bunlar günümüzde de hala kucak açıp alkışlanan eski ve gerçekleşmeyecek düşlerden birkaçıdır."
Sosyalistlerin ele aldıkları problemlerin hepsi, kozmogonik görüşler, hayaller ve mistisizm bir yana, şu iki belli başlı probleme indirgenebilir.
Birinci problem: servetlerin üretilmesi. İkinci problem: servetlerin bölüştürülmesi. Birinci problem emek konusunu içerir, ikinci problem ücret konusunu içinde taşır.
Birinci problemde, kuvvetlerin
... sosyalizmi kapitalizmden ayıran şey, üretimin kapitaliste ya da piyasalara göre işlemek yerine rasyonel bir şekilde planlanması ve demokratik yollarla örgütlenmesidir.