a
Abdülkadir Geylani
"Sen, kusurunu itiraf etmede ve tüm hâlleri için istiğfar etmede Allah'ın Resulü ve Habibi Muhammed Mustafâ ile babası Âdem'i kendine örnek al."
"Kendilerinin başına gelen musibetlere karşı kullara sabretmeleri emredilmiştir. İşte onlara faydası dokunacak olan da budur. Oysa buna sebep olanı kınamalarının ise onlara hiçbir faydası yoktur."
"Dışına dokunduğunda yumuşaktır, içi ise zehirlidir, yumuşaklığına aldanarak kendisine dokunanı çabucak öldürür, verdiği sözü bozarak onu başkalarıyla değiştirir."
“Hayır! Eğer sabreder ve takvalı olursanız, size aniden saldırsalar bile Rabbiniz akın akın gelen beş bin melekle size yardım edecektir” (Âl-i İmran/125).
Arif olanın iradesi ve ihtiyarı (tercihi) kalmaz. O “ Senden gelen her şey hoştur” der. Ne kendi işlerinde ne de başkalarının işlerinde ona zahmet vermez.
"O’nu ithâm etmeyin, doğrulayın, şüpheye düşmeyin."
Yazıklar olsun sizlere ki, Allah’a (cc) karşı muhabbet duyduğunuzu iddia ediyorsunuz ama, kalbinizle ondan başkasına yöneliyorsunuz.
"İnsanlar içinde en üstün hâl, iki halîlin; İbrahim (a.s.) ve Muhammed (s.a.v) ’in hâlidir. Muhammed (s.a.v) ademoğlunun seyyididir, önceki ve sonraki nesillerin efdalidir, nebilerin sonuncusudur, bir araya toplandıklarında onların imamı, heyet haline geldiklerinde sözcüleridir. Bütün peygamberlerin; İbrahim (a.s), Musa (a.s) ve diğerlerinin ötesine kendisiyle ulaşılanıdır."
"Çaresi olan durumda acziyet gösterilmez. Çaresi olmayan durumdan da korkulmaz."