Sosyo-politik bakımdan sosyal demokrasiye inanan ve sosyal demokrasi ilkelerinden yola çıkan Bauhaus, inanmış olduğu "demokratikleşme" düşüncesini sanat alanında uygulamak ister.
Sosyal demokrat olarak yola çıkan Bauhaus'un sonunda kapitalist bir üretim sistemi içine girmesi belki bir çelişkidir. Ama çağdaş endüstrinin boyutları düşünüldüğünde, bunun bir çelişki değil, doğal bir durum olduğu görülür.