İnsanın ve toplumun kendini tamamlayabilmesi için “marifet” ve “fazilet”denilen iki kudretin bir arada olması şarttır. Nedir bunlar: “bilgi” ve “ahlak” yani din ve bilim canım:)
Mustafa Mahmud
Bilim, din ile çelişkiye düşmez. Tam aksine, onu doğrular ve destekler. Ancak bilim yarısını bilmek insanı Allah'tan duymasına yol açar, hele bu yarısı kibre kapılmış bir beyinde olursa durum vahim olur, çünkü o beyin "Uçakla uçarım, dinamitle dağları patlatır, gemiyle denizleri aşar, roketle uzaya giderim. Ben herşeyi yapabilirim." diye düşünerek âlemi kendine göre sınırlandırır ve Allah'ı kabul etmez.
Dünyadaki bütün dinler içinde, esrarengiz bir rastlantıyı görüyoruz: ezici bir çoğunluk sadece ailesinin ait olduğu dini seçiyor. En iyi delile, en iyi mucizelere, en iyi ahlaki yapıya, en iyi ibadethaneye, en iyi müziğe sahip olanı değil: İş tezgahtaki dinlerden bir tanesini seçmeye gelince, dinlerin potansiyel erdemleri, aile etkisinin yanında hiçbir şey ifade etmiyor. Bu açık bir gerçek ve kimse de inkar edemez. Ama bunun nedensiz doğasını çok iyi bilen biri, bir şekilde dinine sıkıca bağlanıyor, hem de öyle bir fanatiklikle ki, başka bir dine inananı öldürmeye hazır olarak.