" Kadere iman, bir yandan her şeyin Allah tarafından takdir edildiğine inanmak, bir yandan da kendi tercihlerinin doğuracağı sonuçların bilincinde olmak demektir. Tedbir hususunda kendi sorumluluğunu bilmek, netice hakkında ise Allah'a güvenmek ve teslim olmak, kadere imanın gereğidir. "
Sayfa 297 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Yüce Allah'ın bütün fiileri güzeldir. Bu güzellik bazen doğrudan, bazen de dolaylı olarak ortaya çıkar. Hayır ve şerri de Allah yaratır. Fakat şerrin yaratılmasındaki kötülük, kendi iradesiyle onu seçen kula aittir. Çünkü kulun iradesi sadece kendisine bakan şer yönüne, Allah'ın yaratması ise bütün sonuçlara birden bakar. "
Sayfa 294 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Bu dünya, imtihan meydanı olduğu için, iyilik ve kötülükleri beraberce barındırır. Burada cereyan eden olayların gerçek mahiyetini görmek için, onlara, âhiretteki sonuçlarıyla beraber bakmak gerekir. Özellikle felaket ve ıztırapların hikmeti böyle anlaşılır. Diğer yandan, insanın yaratılışında bulunan iyi ve güzel hasletler de, dünya hayatındaki olumsuz şartlar sayesinde ortaya çıkma ve gelişme imkânı bulur. "
Sayfa 291 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Allah doğru yolda olanı da, sapıklıkta olanı da ezelî ilmiyle bilir. Fakat kimse Allah öyle bildiği için Cennetlik veya Cehennemlik olmaz; onlar Cennetlik veya Cehennemlik oldukları için Allah onları öyle bilir. İnsanların doğru yola erişmesi veya dalâlete düşmesi için kendi özgür iradelerini kullanmaları gerekir; fakat bu kâfi değildir. Ayrıca Allah'ın onların hidayet veya dalâletini murad etmesi gerekir. Allah'ın kimleri doğru yola ilettiği ve kimleri saptırdığı ise Kuran'da bildirilmiştir. "
Sayfa 285 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Her şeyi olduğu gibi, insanın fiilerini de yaratan Allah'tır. Ancak insana bu konuda bir seçme özgürlüğü tanınmıştır. Bu özgürlüğü kullanma biçimine göre de insana ödül veya ceza ile karşılaşacağı bildirilmiştir. "
Sayfa 281 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Zamanı yaratan ve biz kullarını zamana tâbi kılan Allah'ın kendisi zamandan münezzehtir. Allah için öncelik veya sonralık, geçmiş veya gelecek söz konusu olmaz; O'nun ilim sıfatı geçmiş ve geleceği birlikte kuşatır. "
Sayfa 278 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Kader, bir varlığı yaratırken, onun bütün âlemle olan ilişkilerini de beraberce düzenler. Kâinattaki birlik ve varlıklar arasındaki karşılıklı ilişkiler, onların hep birlikte planlandığını ve İlâhi kaderin bütün varlıkları bütün hâlleriyle birden kuşattığını gösterir. "
Sayfa 275 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Her varlık, kendisi için hazırlanan manevî bir kalıptan çıkmışçasına bir şekil ve ölçü içinde vücuda gelir. Bu manevî kalıba ' kader ' diyoruz. Kader, varlıkların hem mekân, hem de zaman içindeki durumlarını beraberce kapsar. Kaderin belirlediği şeyin vücuda gelişi ise ' kazâ ' olarak adlandırılır. "
Sayfa 271 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Allah'ı inkâr ederek veya O'na ortak koşarak Allah'ı ve peygamberlerini yalanlayanlar sonsuza kadar, günahları iyiliklerinden fazla gelen mü'minler de bir süre Cehennemde ceza göreceklerdir. Â'râftakiler ise, iyilik ve kötülükleri eşit gelen kimselerdir; bunlar da bir süre sonra Cennete girerler. "
Sayfa 266 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" İman eden ve imanlarına lâyık güzel işler yapan kimseleri, Allah, ebediyen kalacakları Cennete yerleştirecektir. Onlar için bundan daha büyük bir ödül ise, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve Rablerini görmek olacaktır. "
Sayfa 261 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Hesapların görülmesinden sonra Cennetlikler ve Cehennemlikler birbirinden ayrılır ve hepsi, bölük bölük ebedî yurtlarına sevk edilir. Dünya ve âhiretin en heyecanlı manzaraları bu sevkiyat sırasında yaşanır. "
Sayfa 256 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Cehennem üzerine kurulmuş olan Sırat'tan bütün insanlar geçecek. Ancak iman edenler, derecelerine göre kolaylık içinde bu yolu geride bırakacak. Cennet ırmaklarından Kevser üzerindeki Havuz başında ise, Peygamberimiz ümmetiyle buluşacak. "
Sayfa 253 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Âhiret günü için hazırlıklı olan mü'minler, hesaplarını verirken pek büyük İlâhî lütuflara erişirler. İnkâr ehlinin hesabı ise çok zordur; üstelik onlar, hiç ummadıkları şeylerin kendi aleyhlerindeki tanıklıklarıyla da karşılaşırlar. Bu arada, küçük veya büyük her türlü kul hakkı da o gün önemle ele alınacak ve hiçbir hak ihlâli karşılıksız bırakılmayacaktır. "
Sayfa 246 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Sûr'un ikinci üfürülüşüyle bütün ölüler dirilir ve haşir meydanında toplanırlar. Her ümmetten peygamberler şahit olarak çıkarılır. Herkese, dünyadaki bütün işlerinin kaydedildiği hesap defterleri verilir. "
Sayfa 240 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu
" Her fâni gibi, bu fâni dünya da bir gün ölecektir. Onun ölümü kıyamet şeklinde vuku bulur. Kıyamet ise, yeryüzünde Allah Allah diyen hiçbir kimse kalmadığında, kâfirlerin başında kopacaktır. "
Sayfa 235 - Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 4. BaskıKitabı okudu