Birkaç gün önce bir ekip geldi, savaş muhabirleri olduklarını söylediler. Holiday Inn Hotel'de konakladılar ve benimle röportaj yapmak istediler. Anlaştığımız saatte gelmediler, o gün çokça patlama duyuldu. Onlara ne oldu diye sordum, yaralanmış olmalarından korktum. Bombalamalar devam ettiği için gelemeyeceklerini haber verdiler. Ve bu insanlar kendilerine savaş muhabiri diyorlar! O an arkadaşlarıma: "Biz onlara yaya olarak gidelim, yapabildiğimizi gösterelim. Bu onlar için iyi bir hikaye başlangıcı olacak." dedim. Biz Saraybosnalılar korkumuzu bu şekilde bertaraf ettik. Bombalar düşüyor, bizler ise, gazeteci Gafiç'in söylediği gibi, Saraybosna ruletimizi oynuyoruz. Şehre doğru yola çıkıyoruz. Kimimiz su ve ekmek almak için, kimimiz başka işlerini halletmek için, bu savaş muhabirleri ise otelde kalıp barışı bekliyor. Yani bu bizim Bosna'mızda acayip ve güzel bir şeyler oluyor. Dünya bize bir tuhaf bakıyor ve her defasında sanki hâlâ nasıl hayatta olduğumuzu soruyor kendi kendine. Bizler ise ölüme ve bu dünyaya meydan okumaya devam ediyoruz.
Sayfa 106 - BOSNA HERSEK ORDUSU GENELKURMAY BAŞKANLIĞI'NIN MORAL SEMİNERINE KATILANLARA YAPILAN KONUŞMA - SARAYBOSNA, 09.12.1993
Akılalmaz bir sahtekarlık yapıldı, bu ordu yalnızca isim değiştirdi; Yugoslav ordusu birdenbire Sırp ordusu oluverdi. Yaklaşık 80.000 asker, 600'den fazla tank, devasa boyutlarda ağır silahlar ve askeri teçhizat, ayrıca 50 savaş uçağı Bosna Hersek'te kaldı. Bu ordu, bugün dahi Avrupa'nın en iyi silahlandırılmış ordularından birisidir. Bosna'da şeytani etnik temizlik planları ile birleşen böylesine bir güç, masum Bosna Herseklilerin üzerine dadandı. Biz ise savaş için değil, barış için hazırlık yaptık. Sonuç ise kuşatılmış ve yıkılmış şehirler, yakılmış köyler, sürgün edilmiş bir halk oldu.
Sayfa 64 - AVRUPA GÜVENLİK VE İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI'NIN ÜÇÜNCÜ GENEL KURUL TOPLANTISI'NDAKİ KONUŞMA - HELSINKI, 09.07.1992