d

Dünya Öykü

1 member
Domuzu Kırmak
Domuzu Kırmak
Babam paranın kıymetini bilmediğimi düşünüyordu, bunu küçük yaşta öğrenmezsem ne zaman öğrenecektim? Ebeveynlerinin Bart Simpson bebeği satın aldıkları çocuklar kısa sürede şekerci dükkanından şeker çalan serserilere dönüşüyorlardı, çünkü her istediklerini kolay elde etmeye alışıktılar. Bu yüzden babam bana Bart Simpson bebeği yerine sırtında bir yarık bulunan porselenden çirkin bir domuz satın aldı; böylece sağlıklı büyüyecektim, serseri olmayacaktım.
Sayfa 29 - 2004, Öykü, Siren Yayınları, Onuncu Baskı: Kasım 2016, Çeviren: Avi PardoKitabı okuyor
Ben sadece yaşamak, düş kurmak, umut etmek, her şeye yetişmek istiyorum. Hayat kısa, değerli dostum. Onu dolu dolu yaşamak lazım.
Sayfa 93 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Reklam
91 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
Dostoyevsky's "Crime and Punishment" and "Idiot" I was very surprised that what he wanted to tell in his works had already started with this story. After reading his great works, you can understand that this is not a simple and superficial story of disgrace or disappointment. A fresh critique of European wannabeism. Individuality that
Tatsız Bir Olay
Tatsız Bir OlayFyodor Dostoyevski · Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları · 19905.1k okunma
-Arzu, sana arzulamanın boşuna olduğunu öğretti, dedi Bilge. Şimdi de pişmanlık, pişmanlık duymanın fayda etmediğini söylüyor. Sen, birer parçası olduğumuz Yanilgi; Sen, kusursuzluğun içinde kendiliğinden bilinçlenen kusurlu güzel; Sen, ille de ölümsüz olmayan Gazap... Sabret.
Pelin konuşacağı zaman biraz zorlanıyor, sıradan sesini arayıp buluyor ve o tonda konuşuyordu. Zorlandığında etrafına öylesine baktığını Sultan hemen anlıyor, sesindeki annesizliği seziyor, bir türlü dile getirememesine de hak veriyordu. Doğru bir yere çıksın diye yürünmüş bu çok uzun yolun ortasında; durmanın mı yoksa devam etmenin mi daha doğru olacağına karar vermek ne kadar da zordu.
Sayfa 65
Yürüdüğü yoldaki ağaçlar o kadar eğiliyordu ki Pelin’in zihnindeki resimlerden taşacak gibi oluyordu. […] Dönüş yolundayken “Seni bir şeyler dışarda bırakıyor,” diye fısıldıyordu Tülay. Pelin, patika yoldan tek başına yürürken neyin dışında kaldığını düşünüyordu. Kasabaya iyice yaklaşmıştı. İlkokulunun önünde, dut ağacının altında şiir ezberleyen küçük kızı gördü. Uzaktan seyretti onu. Ezberlediği şiiri tekrarladı. Unutmamıştı. Onu okuldan almaya gelen annesinin peşinden yürüdü.
Sayfa 65
Reklam
68 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.