Selam. Bu ayın bir diğer okuduğum tiyatro oyunu Turgevyevʼin Dört Oyun'u oldu. Daha önceleri sadece romanlarını okuduğum yazarın bu defa tiyatro oyunlarını okudum ve ne yazık ki romanlarından aldığım lezzeti oyunlarında bulamadım. Bir şans daha vereceğim. Umarım bir sonraki tiyatro oyunu tatmin edici olur.
Kitapta dört kısa oyun var. Gelişkin olmayan olayların akışında anlamsız sonlar ile bitiyor oyunlar. Sadece ilk oyun iyiydi.
Bu kadar kısa oyunlara bu kadar kısa bir tanımı uygun gördüm.
İhtiyatsızlık - Bir anlık zafiyet sonucu şaşırtıcı ihanet.
Taşralı Kadın - Bir kadının üstün zekâsı.
Ana Yolda Konuşma - Bir takım anlamsız diyaloglar.
Sorrento'da Bir Akşam - Karmaşık aşk hikâyesi.
Diye tanımlayabilirim.
Dört OyunIvan Turgenyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 202323 okunma
MEDEA
Eğer yargıçlık yapacaksan, araştır, krallık yapacaksan, buyur.
CREO
Doğru ya da yanlış, kralın yetkesine boyun eğmelisin.
MEDEA
Adaletsiz krallıklar asla uzun ömürlü olmaz.
IASON
Pes ettim, bu felaketlerden artık çok yoruldum.
Binlerce kez yaşadığın şu kaderin oyunlarından artık sen de kork.
MEDEA
Ben kaderi hep ayaklarımın altına aldım.
Merhaba. Bu ayın bir diğer okuduğum kitabı Cervantes'in Yüce Sultan'ı oldu.
Osmanlı padişahı III. Murat'ın üzerinden kurgulanan bir tiyatro oyunu Yüce Sultan. Osmanlıyı ve Türkleri yeren bir eser olduğunu düşünüyorum.
Padişahın İspanyol kadın Catalina'ya karşı beslediği aşkı anlatır. Bir dediğini iki etmemeye çalışan ve her daim methiyeler düzen Padişahın kadın tarafından hor görülüşü, tüm isteklerine boyun eğişini görüyoruz sadece.
Yazarın Türk düşmanlığını biliyordum bir şans daha vermek istedim ama yanlış yapmışım. Önermediğim bir oyun.
Yüce SultanMiguel de Cervantes · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2016257 okunma
Merhaba. Bu ayın pdf olarak bir diğer okuduğum eseri Shakespeare 'den Antionius ve Kleopatra oldu.
Diğer oyunlara nazaran fazla hızlı geçişlerle doluydu. Ve de ağırlıklı olarak tarihi bir tragedya beklerken daha çok Antionius ve Kleopatra aşkını okuduk.
Herkesi güzelliğiyle hayran bırakan Mısırlı kraliçesi Kleopatra, Roma genarali Antonius'u aşkıyla büyüleşmiştir adeta. Herkesten, kendinden bile daha önde tutmuştur bu sevgiyi.
Gözleri ondan başkasının görmez bir halde onun uğruna girdiği savaşta umulmadık şeyler yaparak kendini küçük düşürecek.
Kleopatra hırsı, ihaneti ve kıskançlığıyla bu destansı aşkı kurban edecek kadar ileri gidecek.
Başta söylediğim gibi diğer oyunlara göre zayıf buldum ama bir Shakespeare eseri daha okuduğum için mutluyum.
#kitapalıntıları
ANTONİUS
Bugün en çok sevdiğimiz şey dönüp dolaşıp
En az sevdiğimiz şey oluyor yarın.
CAESAR
Varlığında sevilmeyi hak edip de hor görülen
Yokluğunda başlar sevilmeye.
Antonius ve KleopatraWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,897 okunma
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde
düşmeden önce.(.s:53) Başlarken
Edebiyat 'ın ıkı usta ismi ni bir arada okumk nasıl güzel geldı, canım
Orhan Veli Kanık şiirlerini farklı okumk
Çok yönlü oluşunun verdiği, yazdığı eserleri hetzamn aynı keyıfle ilgiyle okudum..
Türk Şair
Orhan Veli Kanık
"Garip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım özellikle 1940-1950 yılları arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki bıraktı. Garip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edilir."
Murathan Mungan'ın sahnelenen ilk oyunu, oyuzden ayrıcalıklı bır eser.. Orhan Veli'nin şiirlerinden kurgulayarka oyunlaştırdığı Bir Garip Orhan Veli'dir. İlk kez 1981'de sahnelenen oyun, kısa aralarla birlikte uzun süre afişte kaldı. 1993'te kitaplaşmış ve günümüze değin geniş bir okur kesimiyle buluşarak bir oyun klasiği haline gelmiştir."
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.(s:53)
Şiirle kalın şiir ce
Ben Orhan Veli, 1914'te doğdum. Bir yaşında kurbağadan korktum, iki yaşında gurbete çıktım, yedisinde mektebe başladım; dokuz yaşında okumaya, on yaşında yazmaya merak saldım. On üçte Oktay Rıfat'ı, on altıda Melih Cevdet'i tanıdım. On yedi yaşında bara gittim, on sekizde rakıya başladım. On dokuzundan sonra avarelik devrim başlar. Yirmi yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet çekmesini öğrendim. Yirmi beşte başımdan bir otomobil kazası geçti. Çok aşık oldum, hiç evlenmedim.
Ben Orhan Veli...
Henrik Ibsen'in 1879 yılında kaleme aldığı oyun metni, yazıldığı dönemde büyük tartışmalara sebep olmuş. hayatının o dönemine kadar bir çocuk, anne ve eş olmaktan öteye gidemeyen Nora'nın kendini keşfedip birey olma yolunda adım atmasıdır...
" baş karakteri Nora, başına gelen bir takım olaylarla birlikte ilk kez kendi benliğini hiç tanıyamadığını fark eder ve hayatında adeta bir devrim yaratır."
Günümüzde bile kadınların bir birey olma düşüncesinden önce anne ve eş kimliğinin ön plana çıkarıldığı göz önüne alındığında o zamanlar için oldukça dikkat çekiçi güçlü bir eser olduğunu söyleyebiliriz.
"Ibsen baskın bir karakter yaratarak, Nora üzerinden tüm insanlığa dikkat çeker..
Dili konusu akıcılığı keyıfle okunan kitaplardan biri oldu yine bana
"Kitap üç perdelik bir tiyatro oyunudur. Zamanında, İngiltere'de Elanor Mark, (Karl Marks'ın kızı) bu oyunda yer alabilmek için Norveççe öğrenmiş, oyunu İngilizce'ye çevirmiş ve Nora rolünü kendisi, Torvald rolünü de sevgilisi canlandırmıştır."..
Ben severek ilgiyle okudum, sizde seveceksiniz biliyorum keyıfle okuyun okuyun
Nora : Tamam, anık her şey bitti. Anahtarları buraya bırakıyorum. Hizmetçiler evle ilgili her şeyi benden daha iyi biliyorlar. Yarın ben ayrıldıktan sonra Christine gelip evimden getirdiğim eşyalarımı alacak. Onların bana gönderilmesini istiyorum.