e

Ezoterizm

ANİMA '/at. "Ruh" Simya tahayyülünde metalle'­ rin içinde bulunan ve onların karakteristik özelliklerini içer­ diği düşünülen bilinmeyenin tanımlaması. Anima solis = Al­ tın veya Anima argentis müş'ün, mükemmel olmayan metallere aktarılabileceği ve onları değerli hale getirebilece­ ği sanılır. Anima içeren madde­ ler ilaç olarak da aranmıştır.
SAMADHİ Sansk. "Bir şeye odaklanmak" Düşünce gücünün belirli bir nesneye odaklanması. Bundan dolayı, derin düşünceye dalış, irdeleyerek inceleyiş ya da de­ rin meditasyon anlamına gelir. Yoga'nın en yüksek aşamasıdır. SAMADHİ TANK Yoga'nın ve tüm doğu bilge öğ­ retilerinin, meditasyon teknik­ lerinin hedefi olan, aydınlan­ manın bu haline, ses ve ışıktan tamamıyla izole edilmiş (S­ Tank), tuzlu su ile doldurul­ muş bir küvetin içinde uzun süre durarak da erişilebilir. Tank, tamamıyla izole edildiğinden, şuur değişikliklerine yol açabilmektedir. Bu konuya dair temel çalışmalar,
Reklam
AYA TAPMA Ay, eskiden beri mitolojide dişi sayılmaktaydı ve Ay tanrıçası olarak tapılırdı (ayrıca şüphe­ siz ay d öngüsü ve adetlerin uyumu, kısmen de Diana ile eşleştirilmesi söz konusuydu). Modern cadı kültlerinde (Star­ hawk) bu eski, dişi esasa ibadet edilir ve yaşam bağışlayan güç olan Magna Mateı'in (büyük ana) sembolü sayılır. AYAHUASCA veya YAGE lat. "Banisteria caapi Spruce" Latin Amerika'da halüsinasp)·· na yol açan sihirli bir bitki. Et­ kin maddesi Harmalin'dir. AYAN-I SABİTE "Tüm nesnelerin tanrılık bilgi­ deki değişmez biçimleri. .."*
ATMAN sanskr. İnsanın en yüksek bölümüdür: Saf bilinç. Eski Hint Brahma­ nizm'inde her şeyi yaratan, ta­ şıyan ve tekrar içine alan ilke ile birleşmektedir. Avrupa lite­ ratüründe sıkça "Ruh" ile bera­ ber verilmektedir: Alman­ Brahman. Hinduizm ve Bu­ dizm'de ,.Reenkarnasyon. A.T.O. Ancient Templar Oriental'in kı­ saltması. Hiçbir zaman dışa açılmayan, .-crowley tarafın­ dan kurulmuş gizli bir tarikat. Törenleri ve uygulamalarından sadece çok azı bilinmektedir. Yapay yaşam üretimi deneme­ leri için simyayı kullandıkları söylenir. ATOUTS fran. Tarot oyununun büyük arka­ nasının yirmi iki kartının veya koz kartlarının adı. ATTAR ar. Hayim (Yaşam Işığı) onu meş­ hur etmiştir. AT TAVA D A bud. "Ben öğretisi" Budizm'de bundan ..-At­ man'ın idraka ve kavramsal te­ laffuza açık olduğu kuruntusu anlaşılır. ATTHANGİKA-MAGGA bud. "sekizli patika" Dört asil gerçeklikten birisi. A. M. doğru anlayış, düşünme, konuşma, fiil, yaşam kazancı, gayret, dikkat, birikimdir. An­ cak kademe kademe çıkılması gereken kelimenin gerçek anla­ mına yönelik bir patika yoktur. Yani birinci kademe: -doğru anlayış- olmadan da hedefe va­ rılabilir. ATTWOOD, ANNE 1813-1910 Simya ile ilgilenmiş olan ta­ nınmış İngiliz kadın yazar. Ki­ tabı A Suggestive Inquiry with the Hermetic Mystery (1850) pi­ yasaya çıkmasından hemen sonra toplatılmak zorunda kaldı, çünkü bu kitapla simya­ nın birçok sırrını açığa çıkar­ maktaydı.
SAT sanskr. "Hakikat" Dünyanın süregelen, temelini teşkil eden özruh. Sat, "temiz olmak", Chit "temiz düşün­ mek" ve Ananda "sonsuz sa­ adet" anlamına gelirken, eski Brahmanlar döneminde Sat, Chit ve Ananda ifadeleri, "mut­ lak" olanı ifade etmek için kul­ lanılırdı. Bu üç kelime birleşti­ rildiğinde sachchid-anancia ke­ limesini oluştururlar.
BALA bud. "Güçler" Aşağıdaki beş manevi kudreti tanımlamaktadır: 1 ) İtimat, 2) İrade gücü, 3) Dikkat, 4) Kon­ santrasyon, 5) Bilgi. BALDUR lerle yapılan bir oylamayı nite­ ler. Beyaz = Olumlu karar, si­ yah = reddetme. BANDHA hint. Günlük hayatta fazla zorlan­ mayan kasların çalıştırılması­ dır. Yoga'nın ön egzersizlerin­ den
Reklam
Anima Mundi
Lat. "alemler ruhu" Bir alem ruhunun kozmolojik oluşumu. Bu kavram, önceleri simyada bulunmaktaydı. Bü­ tün var olanların temel taşıdır. Teozoflar bunun için Âla­ ya'yı da kullanır.
HZ. Musa’nın yılana dönüşen asası !
ANTİMUAN alm. Antimon Mineral olarak Latince isimler Stibiunı, album plumbum, plıım­ bum sapientıım, Saturnııs philo­ sophorum, Plumbıım de minera, Plumbıım minerale, Plumbum mortuum, Mercuruiııs noster, Terra nigra vb. olarak tanımla­ nan Antimon, eski simyacıların görüşüne göre pıhtılaşmış cı­ vadan başka bir şey değildi. Bu nedenle Antimon çok
BASİLİSK Mitolojide bir yılan kralı ve seksüel sapıklığın iblisi. Sim­ ya'da .-Felsefe Taşı'nın adla­ rından biri. zasyon medyumu. 1 883 yılında Baron von .-Hellenbach'ın da­ veti üzerine Viyana'ya geldi ve burada arşidükler Rudolf ve Johann'ın da katıldığı oturum­ lar yaptı. Bu katılımcıların ter­ biyesizce bir müdahalesi
568 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.