Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Felsefe düşünce siyaset politika

Profil
Günümüzdeki ekonomik işleyiş biçimi, bizzat üreticilerin üretimden dışlandığı, bilgi ve becerilerinin israf edildiği, horlandıkları hatta imha edildikleri tek ekonomik işleyiş biçimidir.
Sayfa 169 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Kaynakların kullanılması, tüm ekonomik faaliyetlerin temelidir. Günümüz toplumunun bir özelliği de, yenilene­meyen kaynakların yıkıma uğratılmasıdır. Kaynakların, doğanın ve insan üretkenliğinin yağmalanması, günümüz toplumunun adi ve sıradan bir özelliğidir.
Sayfa 106 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Reklam
Zenginin elinden yoksulu alırsan, soyacağı kimse kalmaz. Çalışmak ve servetlerinin bir kısmını tüketmek zorunda kalır; bunu yaptığında ise yoksullaşır. Yoksulların elinden zenginleri alırsan yoksul­lar soyulmaz, çalışarak meydana getirdikleri şeyler onlar­ da kalır ve biraz daha zenginleşirler.
Sayfa 106 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
zenginlerin serveti, yoksulların yoksunluğudur.
Tüm insanlık bölünmüş durumda, ikili halde var­lığını sürdürüyor, ikili bir varoluşu söz konusu; bir ke­sim zengin, bir diğeri ise yoksul. Ama buna rağmen bu iki belirlenim birbirini kendi bünyelerinde barındırıyor. Zira zenginlerin serveti, yoksulların yoksunluğudur. Zen­ginlerin fazlasıyla sahip oldukları şeylerin toplamı, tam da yoksulların insanca bir yaşam sürdürmek için yoksun oldukları şeylerin toplamıdır.
Sayfa 105 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Çelişki, bir bütünün birbirine karşı konumlanan iki belirlenime bölünmesiyle oluşur. Zamanında bütün olan şey, şimdi ikili halde mevcuttur. Bir şey ikiye bölünmü­yorsa, çelişkiden söz edilemez!
Sayfa 102 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Her kültür kendisini, faaliyetiyle -maddi dünyanın işlen­mesiyle- ifade eder. Gerçekten de kültür, sadece faaliyet üzerinden muhafaza edilir ve miras kalır; birisinin sadece kafasında kalan bir inanç, kültürün hiçbir parçasını şe­killendirmez ve ne tarih ne de antropoloji için bir varlığı söz konusu olabilir. Kültürel olarak gereksinim duyulan ve kültür vasıtasıyla ifade edilen bu faaliyetlerden bazıları, maddi dünyayı ebediyen değiştirmiştir.
Sayfa 83 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Reklam
Eğer emek olmasaydı insanlık biterdi.
İnsanın, gereksinim duyduğu her şeyi önceden üret­mek zorunda olan tek tür olması dikkat çekicidir. İster giysiler, ister gıda maddeleri, ister konut olsun, insanın gereksinim duyduğu her şey, insanların ürünüdür. Sokak kenarlarındaki ağaçlar bile, eski bir ormanın kalıntıları değil ve çevre düzenlemeleri doğrultusunda oralara dikil­mişler. Eğer emek olmasaydı insanlık biterdi, çünkü doğal maddeleri işlemeden kullanmak neredeyse imkansızdır.
Sayfa 56 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Köleler ve işçiler, ürettikleri her şeyi olduğu gibi teslim etmek durumundadırlar. İhtiyaç­larını karşılayacak şeyleri doğrudan, köleci toplumda toprak mahsulleri olarak, kapitalizmde ise para biçimine bürünmüş ücret olarak alırlar.
Sayfa 32 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Bir toplumu,, tam da onun oluşumunda devreye sokulan dolayımlar ve araç­lar şekillendirir. "Esasen" eşitlik ve özgürlük hedefleyen bir toplum; düşünce suçları, göstermelik mahkemeler ve muhalif düşüncelerin zapturapt altına alınmasıyla inşa ediliyorsa, bu yeni toplumun inşası bittikten sonra eşit­liğin ve özgürlüğün hala sağlanamamış olmasına kimse şaşırmamalı.
Sayfa 26 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
İnsanların kendi tarihlerini kendilerinin yaptığı an­layışı, tarihsel materyalizmin özünü oluşturmaktadır: İnsanlar tarihi şekillendirir; herkes onun gidişatma katkıda bulunur. Engels henüz 1844 yılında, "Biz, ta­rihin içeriğini geri kazanmaya yelteniyoruz; ancak biz tarihte 'tanrının' tecellisini bulmuyoruz; onu, insanın ve sadece insanın tecelli etmesi olarak görüyoruz" di­yordu.
Sayfa 21 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Reklam
Birçok insan, yeni salgınların ve bulaşıcı hastalıkların yayılması gibi geleceğin dert ve tasalarının, doğrudan in­sanın kendisine ve doğaya yönelik kıyımının bir sonucu olduğunu görüyor. Ancak, pek az insan bu yıkımın nedeninin para hırsı olduğunu söyleyecek kadar cesur.
Sayfa 10 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Belirsiz bir gelecek ile karşı karşıyaysak, biraz durup geçmişte yaşanmış ve ileride gerçekleşmesini bekledik­lerimize benzer dönüşümlere ve alt-üst oluşlara bakmak faydalı olabilir.
Sayfa 9 - Yordam Kitap / İkinci Basım: Nisan 2015Kitabı okudu
Horkheimer
Uzlaşımsal değerlere kör bir bağlanma ya da teslimiyet, otorite karşısında kör bir itaat ve hemen yanı sıra, muhaliflere ve grubun dışındakilere karşı kör bir nefret ve husumet, kendi içindeki duyguların ve düşüncelerin ne olduğunu yoklamadan kaçınmak, katı stereotipleşmiş bir düşünce tarzı; insanüstü varlıklara inanma ve bel bağlama eğilimi; insan doğasının yarı-ahlakçı ve yarı alaycı bir tutumla horlanıp bastırılması; kendi içindekini dıştaki nesnelere yansıtma.
...toplumda genel olarak uygulanan anti-demokratik politika, yarışmacı vahşi bir ekonomi ve bu doğrultudaki propaganda sonucu, insanların büyük bir bölümünün, otoriteryan (potansiyel faşist) karakterle donanmış olarak ortaya çıkmaları-yetişmeleri önlenememiş, tersine desteklenmiştir.
Bir insanın içinde yaşadığı toplumun politik , ekonomik ve inanç sistemlerinin bütünü, o insanın kişiliğini-zihniyetini ( mentalitesini ) belirler .
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.