Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Karamazof Kardeşler'de "her birimiz herkese karşı, herkes ve her şeyden dolayı suçludur ve ben başklarından daha fazla suçluyum," der Dostoyevski. Ben diyen bir bendir bu; bir kavramı veya bir türü tekilleştiren veya birleştiren bir ben değildir: BEN -ama türü içersinde biricik olan ve size birinci tekil şahısta konuşan ben. Türün veya ego kavramının bireyleştirilmesi dolayısıyla uyandığım ve kendimi başkalarına maruz bıraktığım, yani konuşmaya başladığım ileri sürülmedikçe bu böyledir. Bu maruz kalış, kendilik bilincine, öznenin kendine geri dönüşüne, benin kendi kendini tasdikine benzemez.
Sayfa 184Kitabı okudu
Çocuk Edebiyatı
“.. Claudia onların aileleriyle kucaklaştıklarını, o uzun ve meşru kucaklaşmalar sırasında ağlaştıklarını görün­ce belli bir acı hissettiğini hatırlıyor. Bir anlığına onların da rol yaptığını düşünmüş ama sonra hemen bu düşüncesinden piş­manlık duymuş. Yeniden kavuştukları şey insanlar değil, isim­lermiş. Nihayet bedenler ile isimler arasındaki o mesafeyi kapatıyorlarmış. Ama hayır. Ortalığa gerçek duygular hakimmiş. Eve dönerken kendi duygusunun da gerçek olduğunu düşünmüş.”
Sayfa 105
Reklam
Sevdiğim alıntılarda bugün.
Başkası'na Arzu bir iştah mı yoksa cömertlik midir? Arzulanan, Arzu'mu tatmin etmez; tersine, beni sürekli yeni açlıklarla besleyerek Arzu'mu daha da derinleştirir. Arzu, iyilik olarak ortaya çıkar. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sındaki bir sahnede, umutsuzluk içindeki Raskolnikof'a bakmakta olan Sonia Marmeladova'ya ilişkin olarak "doyurulamaz merhamet"ten bahseder Dostoyevski. "Bitmez tükenmez bir merhamet" diye yazmaz Dostoyevski. Sonia'nın Raskolnikof'a duyduğu merhamet, sanki öyle bir açlıktır ki, Raskolnikof'un orada bulunuşu, her türlü doyumun ötesinde, bu açlığı sonsuzca büyüterek beslemektedir.
Sayfa 136 - KindleKitabı okudu
'Anlam efekti'
Felsefenin içindeki edebiyat, bir hakikatin anlamla ilişkisini kusurlu ya da boşalmış bir ilişki haline getiren şeyin -bir anlam efekti üzerinden- aktarılmasıdır. Felsefeyi, yer yer kurmacanın buyruğuna tabi kılan şey bu kusurdur.
Anne baba edebiyatı
“ Ama ben nostaljiye karşıyım. Hayır, gerçek değil. Nostaljiye karşı olmayı isterdim. Ne yana baksanız geçmişte verdiği sözleri yineleyen birilerini gö­rürsünüz. Aslında hiçbir zaman sevmediğimiz şarkıları hatırlarız, ilk sevgililerimizle, pek de hoşlanmadığımız sınıf arka­daşlarımızla tekrar görüşürüz, vaktiyle reddettiğimiz insanları kollarımızı iki yana açarak selamlarız.”
Sayfa 56 - #notosyayınevi
Artık yürümeyi biliyorum; bir daha asla öğrenemem. #WALTER BENJAMIN
Reklam
Bir romanın kişilikleri kapatılmış varlıklar, tutsaklardır. Onların tarihi hiçbir zaman bitmemiştir, hala sürer ama ilerlemez. Bir roman, varlıkları, özgürlüklerine rağmen, bir kader içine kapatır. Yaşam, romancıyı sanki bir kitaptan fırlamış gibi göründüğü zaman kışkırtır. Sanki bir olgular kümesinin tamamı hareketsizleşmiş ve bir seri oluşturmuş gibi, ne olduğu bilinmeyen tamamlanmamış bir şey belirir yaşamda. Bu olgular iki belirlenmiş an arasında betimlenirler. Varoluş bu zaman aralığını, sanki bir tüneli kat eder gibi kat etmiştir. Anlatılan olaylar bir durum oluştururlar ve plastik bir ideale benzerler. Tarihin plastikliği: işte bu mittir. Sanatçının seçimi dediğimiz şey, bir ritminin içinde sabitlenmiş olguların ve özelliklerin doğal bir biçimde elenmesi ve zamanı imgeye dönüştürmesidir.
56 syf.
8/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Çiftçinin Oğlu Hükümetmeye Kalkarsa
Oidipus Thebai Üçlemesi'nin ilk kitabı, Oidipus, babasının soyunun lanetine uğramıştır. Ve bir kehanete göre, oğlu onu öldürecek ve annesiyle yani karısıyla evlenecektir. Bu kehanetin gerçekleşmemesi için annesi, onu öldürmesi için bir çiftçiye verir. Çiftçi de onu başka birine verir. O da, başka bir ülkenin kralına verir. Çocuk büyür ve bir
Kral Oidipus
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,8bin okunma
...insanlığın tamamı hoşnut, her zaman hoşnut, inatla hoşnut, sarsılmaz bir şekilde hoşnut, mutlu, minettar ve gururlu; dini ne olursa olsun ya da efendisi ister kaplan ister ev kedisi olsun. Gerçekleri mi dile getiriyorum? Öyle olduğunu biliyorsun. İnsanlık neşeli midir? Öyle olduğunu biliyorsun.
Sayfa 106Kitabı okudu
...her ulus kendi dininin gerçek din olduğundan emin; her biri geri kalan herkesten tiksiniyor; her biri ahmak ama bu ihtimalden şüphelenmiyor bile...
Sayfa 105Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.