Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

f

Felsefe, Ezoterik Öğretiler

Hiçbir zaman çabalamaktan vazgeçmeyin, çabalarınız ne kadar ufak olursa olsun çünkü başarının sırrı süreklilikte, sebattadır. Gerçek başarının şartı bir anın şiddetli ve göz alıcı çabasında değil, küçük çabaların günlük tekrarındadır. Taşın üzerine damla damla düşen su onda çukur açmayı başarır. Ve aslında su damlaları ne kadar yumuşak, taş ne ağırdır!
Sayfa 450Kitabı okudu
Büyük Orglar
İnsanoğlu uzaya başka varlıkların duyup yakaladığı sesler yayar. Elbette hayat enerjisi bedenin bütün organlarına adil dağıtılmamışsa ya da bloke olduysa bunu dehşet verici bir kakafoni izler... fakat bir gün enerjilerimizi ahenge sokmayı başarmamız özellikle psişik planda önemlidir. Büyük orglarımız o zaman öyle konserler verecektir ki meleklerle başmelekler dinlemek için yaklaşacaklardır...
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Boş ve dolu - dolmak için boşalmak
Alçakgönüllülük bir çeşit fakirliktir ama aynı zamanda zenginliktir de çünkü o boşluk Tanrısallığa çeker. Eğer şöyle derseniz: "Tanrım, ben akılsızım ve Sen Bilgeliksin, ben fakirim ve Sen Zenginliksin, zayıfım ve Sen güçlüsün..." içinizde boşluk yaratmaktasınız demektir ve Tanrı sizi doldurmaya gelir. Hâlbuki erdemleriniz ve yeteneklerinizle gururlanırsanız size şöyle diyecektir: "Eh, madem kendinden bu kadar memnunsun, olduğun gibi kal, bana ihtiyacın yok."
Bir meyve kopardınız... Eğer inceleme yapmak için yeterince mükemmelleşmiş bir aygıtınız olsaydı onun ağaçtaki hâlinden çoktan farklılaşmış olduğunu görürdünüz. Ağaçtayken meyve dolaşımda olan bütün o canlı güçlerle doludur, bütün evrenin işlediği özsuyu almaktadır. Koparıldığı anda kozmik akımlarla bağlantısını kesersiniz.
Bu pasaj 'Lucy' filmindeki giderek "tanrısallaşan", filmin de adını taşıyan karakterin, bir ağacın dolaşım sistemini 5 duyunun ötesinde bir algıyla mukabil görebildiği o sahneyi hatırlattı bana. Neon bir tonda ve canlılığın içrek enerKitabı okudu
Ait olduğumuz kozmik organizma
Anarşist tavırlarıyla kozmik organizmayı zora sokanları doğa atar. Evet, doğa bir ilaç alır ve onlar atılır. Bu anarşistler uzun süre asla kabul görmez. İnsanlar onlarla savaşmazsa, doğanın kendisi savaşır çünkü doğa bedeninde tümör, kanser gibi duran yaratıklara tolerans göstermez. Ne sanıyordunuz, doğa kendisini korumayı bilir!
Ağaç - bütünlük ve birlik
Kökler, gövde, dallar, yapraklar, çiçekler, meyveler ve meyvelerdeki çekirdekler... Çekirdekler ekildiğinde yeni bir ağaç doğuracaklardır. Bu yedi öğeden her biri astroloji geleneğinde güneş sistemimizin yedi gezegenine denk gelirler. Karanlıkta çalışan kökler, toprağa derinlemesine gömülüdür, bunlar Satürn'dür. Güçlü, sağlam bir biçimde yükselen gövde Jüpiter'dir. Uzayı keşfe çıkan dallar Mars'tır. Işık sayesinde fotosentezin yapıldığı yapraklar Güneş'tir. Şekilleri, renkleri ve kokularıyla ağacın büyüsü olan çiçekler Venüs'tür. Bütün özsuyun etlerinde yoğunlaştığı meyveler Ay'dır. Toprağa ekilirlerse bütün devridaimin sayelerinde tekrar başlayacağı çekirdekler de Merkür'dür, yani çocuk.
Reklam
Ağaç - atıkların dönüşümü
Bitkiler gerçek birer simyacıdır, her şeyi dönüştürebilecek bir bilgiye sahiptirler: molozları, ölüleri... Şeftali, kayısı, erik ağaçlarının dibine gübre koyun: çalışmaya koyulurlar ve sırrını bildikleri birkaç işlem sonrasında gübre ne kadar kötü kokulu ve iğrençse o kadar güzel, kokulu ve lezzetli meyveler verirler. Ve şimdi de insanların nasıl davrandıklarına bir bakalım. Biraz çamurlu su (küçük eleştiriler, sinirlendirmeler) gelir üzerlerine ve kovalarca çöp yollarlar.
Hermes YayınlarıKitabı okudu
İçimizde her şekilden kapılar vardır. Fiziksel bedenimizde zaten on iki tanesi yer alır: gözler, kulaklar, burun delikleri, ağız, göğüsler, göbek deliği ve daha aşağıda iki kapı daha. Bu on iki kapı bizi çevrelendiğimiz fiziksel dünyayla iletişime sokar; fakat aynı zamanda psişik ve spiritüel dünyayla da. Bu nedenle bütün bir içsel arınma çalışması yapmamız gerekmektedir ki o kapılar yalnızca faydalı etkileri içeri alsın.
Anonim fail (sanatçı)
Nasıl olup da bu kadar çok kişi yaratımın ve yaratılmışların mutlaka bir Yaratıcısı olduğunu kabul etmeyi reddedebiliyor? Böyle bir delili inkâr etmek için kör olmaları gerekir. Aynı şekilde bir tablo bulduğunuzda ve imza olmadığı için hangi ressama ait olduğunu bilmediğinizde de o tablonun sahipsiz olduğunu söylemezsiniz yalnızca onun "anonim" olduğunu söylersiniz.
Başkalarına kötülük ettiğimizde o an için hissetmesek bile kendimize de kötülük etmiş oluruz. Aynı şekilde onlara iyilik yaptığımızda kendimize de yaparız. Mutlaka başınıza gelmiştir: sevdiğiniz bir varlık acı çekiyorsa ya da darbe alıyorsa siz de darbe alır gibi olursunuz ve onun başına iyi bir şey gelirse sanki sizin de başınıza gelmiş gibi sevinirsiniz. Neden? Çünkü içgüdüsel, itkisel olarak bütünlüğün bilincine girmişsinizdir. İşte gerçek ahlakın temelinde o bütünlük bilinci vardır.
79 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.