“Sanatı katletmeye kararlı eserlerin aynı zamanda dünyayı ve insanlığı kurtarmayı da takıntı haline getirmesi ilginçtir."
Avelina Lesper'in "Çağdaş Sanatın Sahtekarlığı" adlı kitabı, çağdaş sanatın dogmatik ve elitist yapısını eleştiren bir çalışmadır. Lesper, kitabında çağdaş sanatın, sanatın ne olduğuna dair temel kavramları
Ne var ki sanatın bilimden tamamen farklı olduğunu unutmamalıyız. Teknik buluşlarla sanatçının olanakları zenginleştirilebilir ama sanatın kendisinin bilime benzer şekilde geliştiği pek söylenemez. Bir yöndeki her yeni keşif, bir başka yönde yeni bir güçlükler doğurur.
Derin düşünceye dalma, Doğu insanları için bir çeşit zihin egzersiziydi. Doğuda bu egzersize bizim jimnastiğe ya da spora verdiğimizden çok daha fazla önem veriliyordu. Bazı kişiler bir tek sözcük üzerinde düşünerek gün boyu hemen hemen hiç kıpırdamandan oturuyor ve bu kutsal hecenin öncüsü ve artcısı olan sessizliği dinliyordu. Diğerleri, doğadaki şeyler üzerinde derin düşünceye dalıyor, onlardan neler öğrenebileceğimizi bulmaya çalışıyordu. Örneğin su, bu kadar güçsüz, bu kadar boyun eğici göründüğü halde yine de sert kayaları aşındırıyordu; berraktı, soğuktu, rahatlatıcıydı susamış tarlalara can veriyordu. ya da dağlar, bu kadar güçlü azametli olsalarda, yinede üzerlerinde ağaçların büyümesine izin veriyorlardı.
Sanat, bana göre kişisel bir zevk ürünü değil de insanların sahip olduğu ortak acıların ve zevklerin ayrıcalıklı bir tasvirini sunarak onların duygularına hitap etme biçimidir.
Tek kelimelik bir soru cümlesi, kısa, basit ve sade. Neden? Hayatın ironisi de bu galiba. Bu kadar kolay sarfedebildiğimiz bir soru cümlesinin cevabını tüm insanlık tarihi boyunca cevaplayamamış olmamız. Bu kelime birinin dilinden havaya süzüldüğü anda zaman durur ve inanılmaz bir kontrast oluşur evrende. Bir tarafta duyacağı cevap ile aklındaki tüm karanlıkların rengarenk aydınlanacağını düşünen, diğer tarafta hiç bilmediği bi evrende tanımlayamadığı korkunç yaratıklardan gizlenmeye çalışırken bir anda hepsinin dikkati kendisine kesilen. Bir tarafta sükun, diğer tarafta kargaşa. Bu soru çok güzel görünen basit bir kapıdır, açıldıktan sonra kimseyi bir yere götürmeyen, aksine insanın taşıyamayacağı kadar belirsizlikle ona cevap veren. Peki Neden?