Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
inşallah nasip olur banada..
* * * "Allah Teâlâ bir kimseye hayır irade ederse, ona fıkıh ilmini öğrenmeyi nasip eder."
Sayfa 130 - Hikmet NeşriyatKitabı okudu
Abdest
Abdest -sözlükte- "güzellik" ve "temizlik" anlamına gelen "الوضاءہ" kelimesinden türemiştir. Şer'i bir terim olarak da suyu yüz, eller, baş ve ayaklardan ibaret olan dört organ üzerinde, şeriata göre özel bir nitelikte ve yüce Allah'a ibadet etme maksadıyla kullanmak demektir.
Sayfa 39
Reklam
Abdest Hükmü
Abdestin Hükmü: Namaz kılmak ve namaz hükmünde olan Amelleri yapmak -tavaf ve mushafa el sürmek gibi- isteyen, ancak abdestsiz olan kişi için abdest almak, vacipdir/farzdır.
Sayfa 39
Hulefa-yı Raşidin Devri
Fıkhın gelişmesine etkisi, sadece sahabe neslinin hakim olması ve sonraki dönemlere örneklik ve kaynaklık teşkil etmesi yönüyle Hulefa-yı Raşidin devri, bu dönem içinde özel bir öneme sahiptir. Hz. Ebu Bekir ile 11/632 yılında başlayan Hulefa-yı Raşidin dönemi, dördüncü Raşit halife Hz.Ali'nin 40/661 yılında şehid edilmesiyle sona ermektedir. Bazı müellifler, iktidarın Muaviye'ye geçtiği 41 yılına kadar yaklaşık altı ay süren Hz. Hasan'ın hilafeti ile Ömer b. Abdilaziz'in 99-101 yıllarındaki hilafetini de bu döneme dahil ederler. Fakat 'doğru yolda olan ve hakikate sımsıkı sarılan halifeler' anlamındaki Hulefa-yı Raşidin (el-Hulefau'r-Raşidun) nitelemesi, İslami literatürde Hz. Peygamber'den sonraki dört halifeyi yani Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali'yi (r.anhüm) ifade etmek üzere kullanılmıştır. Dört halife dönemi, fıkıh tarihi açısından son derece önemlidir. Bu önem, hem vahyin kesilmesinden sonraki ilk dilimde onların eliyle sergilenen örnek metodolojik tavırdan, hem sahabe neslinden itibaren bütün müslümanlarırı/ümmetin onların döneminde alınan karar ve verilen fetvaları icma kuwetinde görmelerinden, hem de bizzat Hz.Peygamber'in, kendisinden sonra onların örnek alınmasına yönelik buyruklarından kaynaklanmaktadır. Her ne kadar bazılarınca sened ve metin açısından eleştirilse de, bu yöndeki hadislerden en meşhuru şudur: "Herhangi bir ihtilafla karşılaştığınızda sizin göreviniz, benim sünnetime ve Hulefeı-yı Rôşidin'in sünnetine uymaktır. " Ebu Davud, "Sünnet" 5; Tirmizi, "İlim" 16; Müsned, iV, 126, 127.
Sayfa 75 - İSLAM HUKUKUNUN TARİHİ GELİŞİMİ II. Sahabe DönemiKitabı okuyor
Akıl olmadan ilim olmaz
"Ebu Hanife'ye göre, şarabın azını ve çoğunu, diğer müskiratın ise ancak sarhoş edecek miktarını içmek bu suçu oluşturur. Ben ise şarap değil, rakı içtim. Üstelik sarhoş da olmadım."
Namazın tanımı
Namaz -sözlükte- "dua" demektir. Şer'i bir terim olarak: tekbir ile başlayıp selam vermekle bitirilen özel bazı söz ve fiilleri bulunan bir ibadettir.
Sayfa 76
Reklam
Misvak
Misvak kullanmak bütün zamanlarda sünnettir.
Sayfa 35
Tevatürde sayı
Bilgi salt sayıya dayalı değildir ve sayı çokluğunun, diğer olaylara ve diğer şahıslara nisbeti aynıdır.
Sayfa 299Kitabı okudu
Orucun Müstehapları
1 - Sahur yemek. 2 - Sahuru geciktirmek 3 - İftar etmekte acele etmek. 4 - Birkaç taze hurma yiyerek orucu açmak: Eğer taze hurma bulamazsa kuru hurma yenmeli ve yenen hurmaların sayısı tek olmalı. Şayet bu da bulunmazsa birkaç yudum suyla açılmalı. 5- Orucunu açarken ve oruçluyken dua etmek. 6 - Çokça sadaka vermek, Kur'an okumak, çok sayıda oruçluya iftar vermek ve diğer hayırlı iyi işleri gapmak. 7 - Gece namazı kılmada gayretli olmak. 8 - Umre yapmak. 9 - Kendisine sövüp sayan kimselere, "Şüphesiz ben oruçluyum" demek.
Sayfa 217
Alışveriş ederseniz, ilk önce parayı veriniz, sonra malı alınız.
390 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.