Konuşurken bir kadınınki kadar küçük, ama aynı zamanda bir maymununki kadar kıllı elleri, masanın açık mavi örtüsünün üzerinde tarih öncesinden kalma tüylü iki hayvan gibi usulca kıpırdanıyordu.
“Diplomasi ve turizm, insanlık olimpiyatının benzer kurallara göre oynanan iki disiplinidir. İkisinde de disiplinsizlik şarttır. Sonuç önemlidir. Sonuca varana kadar geçilen bütün yollar, arkeolojik araştırmalara neden olacak kadar tarihe karışır. Yolların otoban ya da patika olmasının hiçbir önemi yoktur. Bireyler arasındaki diplomasi ve turizmde kazanan taraf, genellikle hayat şartlarının çarpıklığından ötürü tali yollar bulmak zorunda kalmış ülkelerin vatandaşlarıdır. Yol yoksa açılır. Greyder ya da tırnakla. Türkler, doğru bir örnektir. Bireysel çatışmaları zihinsel elastikiyetleriyle çözebilmeye alışmış yapıları, kartezyen mantığın anasını meterler.”
“Eğer davranışını büyük ölçüde içgüdüleri belirleseydi, insan hiçbir özel yaşama sorunuyla karşılaşmaz ve bol bol yiyeceğe sahip olması koşuluyla, "hoşnut bir inek" olurdu.”
“Gözlerini bir an olsun yıldızlardan, gezegenlerden ayırmıyor, gözbebeklerini iri iri açarak bakıyordu onlara. Sanki ilk kez ayı, yıldızları izliyordu enayi.”
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu