zaman zaman bazı cümleler yatıya misafirim olmaya bayılıyor. geçenlerde "bazen haziran sıcağı gibi çöker bir şey.." mütemadiyen dönüyor zihnimde.. neden o anda aklıma geliyor ve beni meşgul ediyor?! düşün ayşen düşün derken aklim fil necati'nin bir kitaptaki diyaloğuna variyor, soruyu çözemeyince manava soracaktı, acaba sordu mu?!
Sevgili Marie,
Benden fiyakalı sözler bekleme, zar zor yaşarken senin seveceğin şeyleri kendime yük edemem. Uğraşamam, hem sana kim bilir neler yazıldı şimdiye kadar.. (düşüncesi bile kalbime ok gibi saplanıyor.) Bazılarını defalarca okuyup baş tacı yaptın belki de.. laf cambazı değilim, ben de doya doya bahsetmek isterdim senden.. yazık ki elimde üç beş yazarın sözleri var, çulsuzum. Insanın derdi senin için bir dize yazmaksa önce kainatın sırrını çözmeli. Şimdiye kadar kimse çözemedi mi sanıyorsun.. ben hariç herkes başardı. Yalnız ben kaldım. Çorak bir tarlayım, istersen sevginle sula.. çiçeklendir.. yine de kuruturum.. Benden sana fayda yok, anla. Bir heves gibi geçip giderim yanından, unutamazsın. Ha geldi gelecek diye pencerede solar yüzün. Istersen üzül, arada bir hatırla beni. Bizi. Jeux d'enfants filmindeki gibi iddiaya gir kendinle ve kaybet. Kazandığımız ne vardı ki. Ikimiz de beraberken yalnızdık. Gözlerini ovuşturup bu rüyadan uyanmaya çalışma, gerçeğin dibindeyiz.
Üçüncü kattan atlasam hayat fonksiyonlarım tamamen bozulur mu.. Soru işaretlerinden biri de bu.. Gözümü çevirdiğim her yerde bir sorunu uyandırıyorum gibi bu ara. Gibi :d aynen gibi..
Ne bileyim benim kalbimin menteşeleri de pencerem gibi bir anda kırılabilir.. Hadi ben pencereyi bir refleksle tuttum da kalbimi tutup yerine yerleştirebilecek biri var mıığ? Bunu yazarken de birini bekliyormuşum gibi izlenim veriyor. Allakası yok, neden gelmeyeceğini bildiğim birini bekleyeyim ki.. Shakespeare mi diyordu bir sonesinde beklemek cehennemdir ama beklerim seni.. Devamı canlanmadı.. Yani aslinda beklemekle ilgili bir sorunum yokken bunun içinde bu saatte debelenmem normal değil.. Acaba benim bile bilmediğin birine mi yazılıyorum.. Hahaha sezen aksu modu kapalı cnm.. Soğuk içime işliyor, gözlerim yorgun.. Yağmur tepemin tasına atıyor. Yarın erken uyanmam lazım, ben ne yapıyorum.. Hayat bazen.. gerçekten bazen ne.. Yıkımla dolu..HÜNGÜÜRR.
Oysa insanlar, insanlar her gün cinayet işlerler, bazen tek bi sözleriyle, bazen bakışlarıyla, bazen de yanınızda olmayışlarıyla...
uçurumdan kendimi atmam ama biri ittirse fena olmaz.. aferin derim benim cesaretim yoktu, takdir ederim.. tabi beni duyar mı bilemiyorum, aşağıya doğru düşerken el sallayamam ki.. bende şans da yok coyoto gibi tekrar tekrar canlanırım. road runner misali dünya telaşını peşinden koşarım.. yazgıma nasıl ulaşayım ulan.. yetişemem..
yolu yok
bu ara çok boşluktayım, boşluğun dolması için zaman zaman musluklar açılıyor. üzerimde yaşlı hüznü var, hemen bulutlanıyorum. bu arada dolma derken aklıma biber dolması geldi.. bir de dolmaya sarma, sarmaya dolma diyenler.. bu ne anlam bilmezlik! kafa patlatmak yerine kalkıp mısır patlatayim diyorum ne dersiniz? hiçbir şey diyemezsiniz çünkü
her şey yerli yerindeyken insanı dürten o sıkıntı.. hemen peşi sıra gelen ulan acaba şimdi bişiy mi oldu olacak hissi..
"I called your name last night. Three times. Just like a little boy. I wrote it somewhere. I hoped by some magical thing you will appear. It's not silly I was just desperate. "
• Mohammed Zarir
geçenlerde hiçbir baskı altında kalmadan, kendi hür irademle cankan'ın yaranamadım şarkısını açıp dinlediğimi beyan etmemde herhangi bir sakınca görmediğimi belirtmek isterim. aha da belirttim. kafamın dibi tutmuş gibi bir gece, hayrolsun.
benim de bir şeyleri anlamam için gül yetiştiren adam'da geçen süre kadar geçmesi gerekiyormuş gibi bir aydınlanma hâli.
bekleme sürem giderek azalıyor. bir belge indirirken ya da yüklerken, video izlerken birden loading dediğinde bir oflamalar bir puflamalar.. hayır yani 2 dakika beklesen kök salmayacaksın durduğun yerde. :d