Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İnsan kendine ahraz, tefsiri olmayan hislerinden, sözlere bürünemeyen duygularından, hiss-i müşterek noksanlığına... Yaşanamayan geçmişin nedametleri, geçmişindeki duyguların noksanlığının eserleri... İçimizde münzevileşen topluluk, içe atılan her sesin yankısında durulmamız, geçmişimizde asılan duyguların eserleri. Tekâmülümüze nakşeden her olgu sonrası kendinle yüzleştiğinde içini soğutan, muhayyil ve hakikat tezatlığına eser... 𝔈.𝔇.
İçimde söylemek istediğim çok şey var. Çok büyük şeyler. Bunları ifade etmenin yolunu bulamıyorum. Bazen bana öyle geliyor ki bütün dünya, bütün hayat, her şey içimde duruyor ve sözcüsü olmam için feryat ediyor. Hissediyorum... ama anlatamıyorum..
Jack London
Jack London
Martin Eden
Martin Eden
Reklam
bütün duyularımla varıp gelmişim sana görmüyor musun ruhumu, nasıl da yakın
Hislerinize güvenin; neşenizi kaçıranlardan, sizi değersiz hissettirenlerden uzak durun.
yitirmiş sanki o günkü sevincini, ruhunu
Reklam
Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz. Bana öyle geliyor ki on, yirmi yıl önce olmuş şeyleri düşünmeden geçirdiğiniz bir saat bile yoktur; ama yine de çoğu zaman geçmişin, bir tarih kitabındaki bir sürü bilgi gibi, öğrendiğiniz bir olgular kümesinden ibaret kalması dışında bir gerçekliği olmuyor. Derken rasgele bir görüntü, ses veya koku ama özellikle de koku sizi bir anda alıp götürüyor ve o zaman da geçmişi hatırlamakla kalmıyor, içine giriyorsunuz. O sırada bana da öyle olmuştu işte.
Sayfa 37 - Can yayınlarıKitabı okudu
Dönüyorum dalgalanmlarımdan içinde kendimi yitirip gittiğim.
Canım yanıyor ve kaygı içindeyim. Sağlıklı bir düşünme süreci içerisinde değilim.
insanın içinde tuhaf bir muhakeme merkezi var; emin olamadığın bir şey yapıyorsun uzunca düşündükten sonra, yaptıktan sonra bir şey rahatsız ediyor durmadan, sonra bırakıyorsun, hâlâ rahat değilsin, çünkü bir defa hata yapmışsın, bir kez güvenememişsin kalbine, şimdi de sana o güvenmiyor belki de...
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.