Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Dünyadaki hiçbir ülkenin Hizbullah'ı kolayca silahsızlandırabilecek bir durumu yoktur. Ortadoğu'nun en zorlu modern ordusu ve dünyanın en büyük askeri güçlerinden biri bile bunu başaramamıştır. Washington'un, Lübnanlı müttefiklerince kumanda edilecek bir Lübnan ordusunun Hizbullah'ın silahlandırılması için hazırlanmasını istemesinin arkasında da esasen bu yatmaktadır.
Sayfa 60 - yazın
Hizbullah'ın, Fransa'yı, Afganistan'ın bombalanmasında da kullanılan tek uçak gemisini Lübnan kıyılarına göndermekten vazgeçirmek için sarf ettiği çaba, Fransa'yı bir süre tereddütte bıraktı. Ancak uluslararası güç dengeleri, Hizbullah'ın vetosunu uzun süre sürdürmesine izin vermedi. Hizbullah NATO güçlerinin Güney Lübnan'a yerleşmesine boyun eğmek zorunda kaldı; ancak, Şam'ın da desteğiyle, bu güçlerin Lübnan-Suriye sınırında mevzilenmelerine engel olmayı başardı
Sayfa 60 - yazın
Reklam
Bush'un ve Ehud Olmert'in, sözümona, 1701 No'lu Kararın zaferlerini yansıttıklarına dair boş övünmelerine karşı Moşe Arens'in (İsrailli havacılık mühendisi, araştırmacı, diplomat) bahsi geçen makalesindeki sözlerine bakmak gerçeğin ne olduğunu gözler önüne seriyor: ''Uygun laflar şimdiden uçuşmaya başladı bile. Hizbullah üzerine roket yağdırırken İsrail'in kabul ettiği diplomatik anlaşmayı bütün dünya bir kaç bin Hizbullah savaşçısının İsrail'i bozguna uğratması olarak görüyorsa ne olmuş yani? Kimse 'cesaretlendirilmiş' UNIFIL gücünün Hizbullah'ı silahsızlandıracağına inanmıyorsa, kudretli İsrail Savunma Güçleri'ne karşı bu ay kazandığı başarıyla cesaretlenmiş Hizbullah'ın cephaneliğinde hala bir kaç bin roket varsa ve şimdi Hizbullah barışın bir ortağı haline gelmişse ne olmuş yani?''
Sayfa 59 - yazın
Bağımsızlık mücadelesinin, diğer sosyal ve siyasi çatışmalara nazaran önceliğinin altını çizen ve çoğunlukla yoksul ve kalabalık kitlelerinin gücünü bu mücadele için seferber eden Hizbullah, Lübnan'daki toplumsal "barışa" katkıda bulundu. Parti, devletin hiçbir sosyal politikasının olmadığı bir dönemde, eğitim ve yardım alanlarında çalışan sosyal kurum ve kuruluşları aracılığıyla, Lübnan halkının geniş kesimleri için bir çeşit sosyal güvenlik filesi örmeyi başardı. Elitlerin, Hizbullah'a teşekkür etmeleri gerekirdi; ama bunun yerine ona saldırmayı sürdürdüler.
Sayfa 39 - yazın
2004'te gerçekleştirilen tutsak değişimi ile, Hizbullah'ın, bir İsrailli esir ve üç asker naaşı karşılığında, İsrail'in 435 Lübnanlı ve Filistinli tutsağı serbest bırakmasını, yaklaşık 60 militanın naaşlarını vermesini sağlaması partinin prestijini güçlendirdi.
Sayfa 37 - yazın
2000'de İsrail'in geri çekilmesi, zaten uzun olan İsrail-Arap çatışma tarihinde, büyük bir olay oldu: İsrail Devleti'nin doğumundan beri ilk kez, devletin silahlı birlikleri, kendi şartlarını dayatmadan, bir gerilla savaşının askeri baskısı ile, uluslararası bir basınç olmaksızın, fethetti­ği bir topraktan geri çekiliyordu.
Sayfa 36 - yazın
Reklam
Hizbullah, bu yıldan sonra düzenli olarak parlamento seçimlerine katılmaya başladı -bu 1972'den beri Lübnan'da ilk seçim düzenlenen yıldır- ve o zamandan beri hep birden fazla milletvekili oldu. Şii cemaatindeki en popü­ler güç haline geldi; bu popülarite, partinin sağladığı sosyal hizmetler ve İsrail'in Güney Lübnan'ı işgaline karşı mücade­lesinden ileri geliyordu.
Sayfa 36 - yazın
Hizbullah'ın 90'lı yıllarda yaşadığı başkalaşıma yol açan par­tinin başına -"genel sekreter" mevkiine- kendisinden önceki yöneticinin 1992'de İsrail tarafından öldürülmesinden sonra, kendisi de çok pragmatik bir yönetici olan Hasan Nasral­lah'ın gelmesi oldu.
Sayfa 36 - yazın
2000'de, İsrail, zo­runlu kalarak, 1982'de işgal etmiş olduğu son Lübnan topra­ğından çekilme kararı aldığında, Hizbullah, bu zaferin bütün prestijini üstlenmek istedi -ki tabii ki haklı olsalar da, dire­nişte rolleri yadsınamayacak laik veya solcu diğer akımları tamamen yok saydılar.
Sayfa 30 - yazın
1985 yılında resmi adıyla kurulan Hizbullah, 1982'deki ilk oluşumundan bu yana, İsrail işgaline karşı mü­cadele alanında ve aynı zamanda Lübnanlı Şiiler arasındaki ideolojik ve politik hegemonya alanında kendini göstererek, Tahran'ın -ideolojik, siyasi, askeri ve finansal- dolaysız des­teğiyle kendini inşa etti.
Sayfa 28 - yazın
Reklam
Hizbullah -Allah'ın Partisi- İran Devrimi ve bundan üç yıl sonra, l982'de İsrail işgali ile Lübnan'da yaratılan durumun kesişmesi sonucu doğdu.
Sayfa 28 - yazın
Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da (Allah’tan) razı olmuştur. Bunlar, Allah’ın taraftarlarıdır. Dikkat edin! Hiç şüphesiz Allah’ın taraftarları, galip gelecek olanlardır.
Sayfa 544 - mücadele l 22
Allahın ordusu məzlumlarladır!!!
"190 günün ilk gecəsi başımızın üstündə təyyarələrin vızıltısı olmadan yatırıq."
Hizbullah ve Hamas gibi İsrail'in iradesini tek taraflı olarak Filistin'e dayatma hakkını sorgulamaya cüret eden örgütler, İsrail'in askeri kudretiyle karşı karşıya kaldı ve şimdilik saldırıya göğüs germeyi başarıyorlar. Ancak daha sona yaklaşmadık. Bu direniş hareketlerinin bölgesel hamileri, İran ve Suriye, gelecekte hedef alınabilir; daha da fazla yıkıcı çatışma ve kan dökülmesi riski hiçbir zaman bu kadar güçlü olmamıştı.
Sayfa 311 - intifada
Açıklanan ilk hedefi -iki savaş esirinin serbest bırakılma­sını- gerçekleştirmenin imkansızlığı karşısında, yeni bir he­def açıklandı:Hizbullah'ı yıkmak. Ancak Lübnan'a yağdırılan bombalara rağmen, İslami Direniş'in direndiği ve en ufak bir ezilme ya da azalma belirtisi göstermediği anlaşıldı. Ülkenin üçüncü büyük şehri Hayfa da dahil olmak üzere, İsrail'in ku­zeyine düşen bomba sayısı günden güne artıyordu.
Sayfa 67 - yazın
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.