Ben yok olmuş bir hayatın içinde var olmaya çalışan, varlığından sadece kendisinin haberdar olduğu bir kahramandım.
Şizofren ve yalnız bir adamın hayatı
Profesör Adem ve İsa hangisi daha yalnız? Bu derin sessizlik ve yalnızlık onları nereye,nelere sürüklemiş? Sayfa sayısı az fakat bir insanın upuzun karanlığı, karanlık dünyasının derin yolculuğu.İç dünyaları yaşanmışlıkları öyle derinden işlenmiş ki satırlar ilerlerken gerçek bir hayatın içinde hissettim kendimi. İlk önce Adem ile çıktığımız yola İsa katılıyor.Yalnızlıkları,acıları,ötekileştirilmeleri ve yürüdükleri yolun onları getirdiği son.Bu hazin sonu onlar mı yazdı? Onlar mı istedi bu karanlıkta yok olup gitmeyi?
Sensizliğin pençesindeki yalnızlığımdan şikayetçiyim.
Bir kere doğar, binbir kere ölür insan
İçimdeki Kenan Ülkesi…
Roman,hayır,kişisel gelişim,hayır,şiir hayır.Başlı başına hepsini toplamış tasavvuf ve felsefe ile yoğrulmuş maneviyatı oldukça yüksek harika bir kitap. Herkesin kendi iç dünyasına yapacağı derin bir yolculuk.Roman tadı şiirsel dili manevi yönü ile kendine özgü anlatımı çok etkileyici.Beni oldukça etkileyen bir okuma oldu.Her sayfada altı çizili cümlelerim çok kıymetli.
Hangi cümleyi yüklesem, ırak kalıyor satırlar…
İnsanın kendini bilmesi tüm bilimlerin başlangıcıdır. Sen de kendini bileceksin. Senin ruhun insan ruhudur ve iyiliğin özüdür. Gel zaman git zaman o ruh, yine insan eliyle kötülüğe bulaşır.
“Kötünün olmadığı yerde iyinin değeri de anlaşılmaz.” Varlığın ve zenginliğin keyfini çıkarırken de, rızkın kesilmesinde de, felakette de, iyi zamanda da, kötü zamanda da bir nimet aramak gerektir.
Benim burada ne işim var diye düşündüğünüz oldu mu hiç ? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de , her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz ?