Çocukken en sevdiğim kitaptı. Issız bir adaya düşüp hayatım boyunca yalnız başıma orada yaşamak istiyordum. Halbuki çok güzel bir çocukluğum vardı. Ailemle hiçbir sorun yaşamadım. Ama yine de yalnız yaşamayı seviyordum. Bazı insanlar yalnız yaşamayı sever.
İşte Robinson Crusoe kitabını çok sevenler bence bu tarz, benim gibi yalnızlığı sevenler oluyor. Aslında ana karakter tam tersine o adadan kurtulmaya çalışan bir adam. Hatta çocukken hep kendi kendime "Neden gitmeye çalışıyor ki? O adada kendine bir hayat kurmuş ne güzel, orada yaşamaya devam etsin" diyordum.
Ama insan psikolojisi malesef yalnızlığı kaldıracak kapasiteye sahip değil. Çocukken hayalimdi, ama artık gerçeği bildiğim için ben de Robinson'u daha iyi anlıyorum. İnsan, yalnız yaşayamaz.
Bu kitap en çok da gerçek hayattan uzaklaşmak isteyen insanlar için ideal. Diyaloğu pek yok, genelde iyi diyalogları seven biriyim (Tarantino filmleri gibi) ama huzur veren bir yer istiyorsanız, bu kitap tam sizlik.
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,7bin okunma
Issız Ada Son Hedef
(Kendi inceleme defterime nasıl yazdıysam aynılarını buraya yazıyorum.)
! Spoiler sayılabilecek bölümler olabilir. !
Yine ve yine buradayım. ''Issız Ada'' serisinin ikinci ve üçüncü kitaplarını yanlış sırayla okumuş olsam da böyle daha iyi oldu bence. Bu kitabı ikinci sırada okusaydım beni üçüncü kitaba itemezdi ama ben üçüncüyü okuduğum için diğerini daha isteyerek okudum. Bir kere olaylar çok yavaş ilerliyordu bence. Irina'nın hikâyesini okuduğum için bu kitap daha anlamlı geldi.
Kitabın konusu, ilk kitabın devamı aslında. Giovanni yani Harry yani Silver'ın, Anna'dan yani Irina'dan yani Lady Nightmare'dan kendisini kurtarmak ve ölmemek için uğraşmasını anlatıyor. Bana sorarsanız bu kitap olmasa da olurmuş. Çok eğlenerek başladım ama sıkmaya başladı.
Son kitaba rağmen seri güzeldi. Hele ''Kötülüğün Basamakları'' beni gerçekten kendisine çekmişti.
•Sevdiğim Alıntılar
• ''Bir çıkış yolu hep vardır,''...
Bir Çıkış Yolu Hep Vardır, s. 292, Lady Nightmare
•
Neslihan Şimşek
! Bu inceleme tamamen kişiseldir. Fikir ayrılıklarına düşsek de bunun benim fikirlerim olduğunu ve saygı duymanız gerektiğini lütfen unutmayın. Okuduğunuz için teşekkürler. !
Giulio Galli
(Kendi inceleme defterime nasıl yazdıysam aynılarını buraya yazıyorum.)
! Spoiler sayılabilecek bölümler olabilir. !
Artık yazmakta daha az zorlanıyorum. İlk kitaptan daha uzun bir sürede bitirmiş olsam da doğum günümün olduğu bu ayı biraz sarsaklayabileceğimi düşündüm. İlk kitaptan daha eğlenerek okumuş olmama rağmen sanki ilk bölümler çok yavaş ve sonrası çok hızlıymış da Irine'nın hızına yetişemiyormuş gibi hissettim.
Kitabın konusu ilk kitaptaki yarışmanın asıl yaratıcısının kötülük basamaklarını nasıl tek tek çıktığını anlatıyor. İlk kitaptaki karakterlerin pasif oluşundan şikayet etmiştim fakat bu kitapta neden katilin böyle yarışmacıları tercih ettiğini anladım. Kitapta bana batan özel olarak bir şey yoktu. (Başları hariç.) Sıkılmadan okudum.
İlk kitapta her sayfada bir başkasından şüphelenip neden Irina'dan (Anna) şüphelenmediğimi şimdi anlıyorum.
•Sevdiğim Alıntılar
• Simsiyahtı, hem de mutlak karanlık gibi. Ama en karanlık gece bile bir şimşek ile aydınlanabilirdi.
Biraz İtmek Yeter, s.128
• ''... Güven bu kirli dünyada bir kusurdur.''
Hata Yapan Bedelini Öder, s.194, Rudi
Neslihan Şimşek
! Bu inceleme tamamen kişiseldir. Fikir ayrılıklarına düşsek de bunun benim fikirlerim olduğunu ve saygı duymanız gerektiğini lütfen unutmayın. Okuduğunuz için teşekkürler. !
Savaş sırasında şehirdeki çocukları taşıyan bir uçak düşüyor ve bir uçak dolusu erkek çocuk uçağın düştüğü adada mahsur kalıyor. Kitapta verilen ve en sevdiğim mesaj: asıl korkulacak şeyin insanlar olmasıydı.
Bazı yerlerini tiksinerek, bazı yerlerini gururlanarak, bazı yerlerini ise şaşırarak okudum. Güzel bir kitaptı.
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
Issız Ada
(Kendi inceleme defterime nasıl yazdıysam aynılarını buraya yazıyorum.)
! Spoiler sayılabilecek bölümler olabilir. !
Yine ve yine yazmakta en zorlandığım yere geldim. Son zamanlarda gelen bu okuma isteğimi asla kenara atamazdım doğrusu. Okudukça okuyasım geliyor. Okuduğum bu kitap bana sanki gece sıkılmışım da kanallardan