Mehmet gibi, bir kadını hayatına sokmadan önce kırk katır mı kırk satır mı hesapları yapan, arkadaşlarıyla diyaloğunda "en güzeli komün hayat", kadınlarla ilişkilerinde "önce insanın özel alanları" şiarıyla hareket eden bir adamın evinde o yokken gönlünce hareket edebilme özgürlüğüne, kendine ait bir çekmeceye sahip olmak, ayna kenarlarına not iliştirebilmek, öyle her babayiğidin harcı değildi.