Doğudaki şartlarda büyümüş zeki, güçlü, gözü kara kararlı, farklı bir kadın 
Benazır Bhutto'yu okurken etkilenmemek, mümkün değil, yasadıklarını, yapılanlar tarıhe kara bir leke olarak kalıcak
Askeri darbede büyük acılar yaşamış bir ailenin ve bir ülke halkının gerçek öyküsü.
Okuyan herkesi kendine bağlayacak ve derinden etkileyecek bir
27 Aralık öğleden sonra Bhutto Rawalpindi'ye hareket etti . Rawalpindi, ABD'nin Pentagon'una denk olacak şe kilde Pakistan'ı n askeri garnizon kentidir. Bhutto, Ali Han Par ı'nda konuşmasını yapbktan sonra araç içinde bölgeyi terk et meye hazırlanmaktadır. Araç yavaşça ilerlemeye başladığı zam a n , Benazir araç iç i nde ayakta olarak araon tepe pencesinden gözü kmekte ve araon etrafında ki partide tekçileri ne el sallamaktadır.
Eski başbakana ik i kez -belk i de üç kez- ateş edilmişti r ve hemen yanı başında bir intihar bombaosı üzerindeki bombayı patlatır . Yirmi parti taraftan hemen orada ölmüştür. Bir İslam devletinin başbaka nı olarak seçilen ilk kadın olan Benazir Bhutto hemen Rawalpindi Devlet Hastanesine kaldırılır ve orada öldüğü duyurulur.
19 Ekim suikast girişiminde olduğu gibi, olay bölgesi polis tarafından birkaç dakika içinde hortumlu su ile yıkanmışbr ve adli kanıtlar yok edilmiştir.
Sayfa 539 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Muhalefet lideri olduğum Pakistan Parlamentosundan hükümete seslendim ve uluslararası ilişkiler kurallarına uymadıkları takdirde Talibanla ilişkilerini bozmalarını istedim. 'Stratejik derinlik' politikasının Pakistan için bir 'stratejik tehdit' haline dönülebileceğini söyledim hükümete.
Sayfa 532 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Haziran 1989'da ABD'ye gittiğimde, Başkan ve Bayan Bush'un Beyaz Saray'da onuruma verdiği yemek kamuoyunun büyük ilgisini çekti. Amerikan Kongresinin bir oturumuna davet edilerek katılmam de benim ve ülkem için büyük onurdu. Ama bu resmi gezide bana göre daha önemli bir şey oldu. Başkan Bush ile yalnız görüşürken ona bazı endişelerimden söz ettim. Afganistan'da Sovyetlere karşı ortak mücadele verirken Mücahitlerinin en fanatiklerini güçlendirdiğimizi ve onların bir süre sonra kontrolden çıkabileceğini söyledim ve "Sayın Başkan, gelecekte geri dönerek başımıza sorunlar açacak bir canavar yarattık sanırım," dedim.
Sayfa 502 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Aralık 1988 günü, Müslüman dünyasında seçimle iktidara gelmiş ilk kadın Başbakan olarak görev yemini ettim. Pakistan bayrağının renkleri olan yeşil ve beyaz kıyafetimle Cumhurbaşkanlığı Sarayında, kırmızı halıda ve parlak avizelerin altında yürüdüm. Bu sadece benim için değil, demokrasi uğruna fedakârlıklar yapmış olan herkes için büyük bir andı.
Sayfa 488 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Ben birçok halk konuşmamda, "Ordu ne sağcıdır ne de solcu. Ordu Pakistan halkına aittir," demiştim.
Sayfa 466 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
1987 sonbaharında yapılan yerel seçimler çok kötü sonuçlandı. Rejimin desteklediği Müslüman Birliği muhalifi olarak seçime girmek isteyen ve kazanacakları garanti görülen muhalefet adaylarının başvuru belgeleri, zorla emekli edileceklerinden korkan devlet memurları tarafından geri çevrilmişti. Ziya'nın yerel yönetimlere yetki veren yeni yasasına göre, yerel yönetimler, darbeden beri on yıl görev yapmış olan devlet memurlarım gerekli hallerde emekli edilebilecekti.
Sayfa 436 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
"Biz senin uydurma hükümetlerini, yasalarını istemiyoruz, zulmeden diktatörlüğünü istemiyoruz.Bizim ruhlarımız senin gözyaşı bombaların, kırbaçladın ve silahlarından daha güçlü."
Sayfa 404 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
1985'te Karaçi'de ilk kez olarak Pathanlarla Hindistan'dan gelmiş olan göçmenler arasında etnik çatışmalar çıkmaya başladı. Bir Pathan şoförün kullandığı bir otobüs bir göçmen kıza çarptığında çıkan kavgada yaklaşık elli kişi öldü, yüzden fazla insan yaralandı. Öfkeli kalabalıklar bir sürü otomobil, motosiklet ve otobüs yaktılar. Kavgalar artınca Sıkıyönetim birçok bölgede bir ay kadar süren gece sokağa çıkma yasağı uyguladı, ama olaylar sona ermedi. Ondan sonraki üç yıl boyunca ölenler, yaralananlar, yakılan yıkılan evler, dükkânlar ve araçlar arttı. Etnik kökene bağlı olarak kurulan yeni partiler çok taraftar topladı ama bu da sektörel gerginlikleri artırdı. Pakistan'ın birliği bozulmak üzereydi.
Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Acılarımız, üzüntülerimiz bizi siyasi mücadele alanımızdan ya da demokrasi arayışımızdan asla ayıramayacak, vazgeçiremeyecektir.
Biz Allah'a inanıyoruz ve O'nun adaletine sığınıyoruz.
Sayfa 386 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Karaçi Havaala r u'nda binlerce insan karşıladı bizi ve partili arkadaşlar kalabalığı n arasından zorla geçirdiler bizi.
Caddelerde toplanan kalabalığın arasından arabayla geçerek Oift on 70'e ulaşmamız birkaç saat sürdü. Özel araçlarıyla biz izleyen vatandaşlar ellerini kaldırıp zafer işareti yapıyorlardı ama siyasi sloganlar atılmıyordu. Sloganlar mutluluk işaretıydi, ve halk şimdi Şah için matemdeydi.
Sayfa 377 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Dedemin ilk evliliğinden olan dört kızı, dört halam bu geleneğin en güzel örn ekleri oldular. Evlenecek akraba erkek bulamadıkları için Haydarabad' da dört duvar arasında yaşadılar hep. Ailede herkes saygı duyardı onlara ve neden evlenmedikleri bilinirdi. Onlar da başka bir yaşam tarzı tanımadıkları için, her zaman neşeli, hayatlarından memnun kadınlar oldular. Annem onları ziyaret edip döndükten sonra, "Yüzlerinde bir tek kırışıklık bile yok," derdi.
Sayfa 205 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Annemin sesi güçlüydü ama halkı harekete geçirirken elleri hafifçe titriyordu ve kalbimin ona doğru kaydı ğını hissettim. Aslında babam hapiste iken annem siyasete girmek, PPP'nin başına geçmek istemedi. Tansiyonu hala zayıftı ve sağlığı iyi değildi. Parti yetkilileri ona başkanlık teklif ettiği zaman önce istemedi, ama babam hapisten bu görevi almasını yazınca itiraz edemedi. Seçimler iki hafta içinde başlıyordu ve halk PPP'nin tekrar iktidara gelmesini istiyordu.
Sayfa 158 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
"Annem tüm İranlılar gibi Şii müslümandı ama bizim ailemiz sunniydi.Fakat iki mezhep arasında büyük farklar yoktu ve Şiilerle Sünniler yüzyıllardır kardeşçe bir arada yaşar birbirleriyle evlenirlerdi.Hepimiz bir tek ve aynı Allah'a ve Hz Muhammed'in de onun peygamberi olduğuna inanırdık... "
Sayfa 52 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu
Atalarımız M.S. 712'de Hindistan'a gelen Müslümanlara kadar uzanıyordu. Atalarımız hakkında yazılmış bir anı kitabı büyük-büyükbabamın zamanında yaşanan bir sel olayında kaybolmuştu. Ama çocukken bize söylediklerine göre, biz ya sonradan Müslüman olan Hindu savaşçıları Rajputların, ya da Hindistan'a 'İslam'a Açılan Kapı' dedikleri bizim eyaletimiz Sindh'e giren Arapların soyundan geliyorduk.
Sayfa 44 - Pegasus yayınları 2008Kitabı okudu