Profil
Kadın Hikayeleri, Türkiye’de Kadın Olmak.
Habil ve Kabil’in anlaşamadığı kanlı topraklarda, kadın kimliği ile var olmaya çalışmak… Kadın olmak zordur. Doğduğunda başlar sınıflandırma. Duygu Asena hayatı boyunca tüm kadınlara unutturulmaya çalışılan öz güvenlerini hatırlatmaya çalıştı. Ataerkil bir toplumun sancılarıyla yetişen kadınlara evde, işte, sokakta maruz bırakılan zorbalığın koca duvarlarını yıkmaya çalıştı. Kadın özgürdü, kendi ayakları üzerinde durmalıydı, maddi olarak kendi güçlerini elde etmeleri gerekliydi, kendilerine sunulanlarla değil, kendi yaptıkları, başardıklarıyla mutlu olmalıydı. Ömrünün sonuna kadar kadın haklarının yılmaz savaçsısı olmuştu. Yazdığı yazılar, romanlar, verdiği seminerler, çektiği filmlerle her alanda popüler kültürde kadın kimliğinin ve sorunlarını gündeme getirmeyi başarmıştı. Şu an yaşasaydı ve şu anın Türkiye’sindeki kadınların durumuna ne derdi kim bilir? 2021 yılında 280, 2022 yılında 334, 2023 yılında 315 kadın öldürüldü. Bir kitabın adını “Değişen Bir Şey Yok” koymuştu. Evet ne yazık ki hâlâ değişen hiçbir şey yok!
Reklam
Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar,
Ot Dergisi
Ot Dergisi
Ahmed Arif
Ahmed Arif
. . İki kişi yalnız kalmaktansa, kalabalıkta yalnız olmak çok daha kolay. . . Tomris Uyar
. Çünkü yaz bu gereğince yaşanmalı ki anlatılsın kış boyunca. . Tomris Uyar .
Reklam
. . Belki de yazma eylemi,şu ufak tefek insan bedeninin koskoca bir dünyaya açılmasını sağlıyordur. . . Tomris Uyar
. Sevgilin yalnızca bir duygu olmadığını bilgi de gerektirdiğini biliyorum. . Tomris Uyar
Ahmet Ümit
Dostoyevski gibi cinayeti anlatırken insanı anlatmaya, insanın ruhunu anlatmaya ve açıklamaya çalışıyoruz.... Çünkü, insan sıkılan hayvandır, diyorum. İnsanlar o kitap okurken, hem bir maceranın içerisine giriyor, soluksuz bir soruşturma, soluksuz bir kovalamaca yaşıyor. Katil kim diye sorarken aynı zamanda zihinsel bir faaliyetin içerisine giriyor. Tüm bunlar da ancak planlayarak yazmakla başarılabilir.
Buluş MalarKitabı okudu
Oğuz Atay'ın babasına yazdığı, ama ulaştıramadığı mektup.
Oğuz Atay'ın babası Cemil Atay, bir milletvekili ve hakimdi. Oğlu ile arasında geleneksel ile modern olanın çatışması vardı. Yazar babasına yazdığı, ancak öldüğü için ona hiçbir zaman ulaştıramadığı bir mektubunda bunu şöyle ifade etmişti: "Birlikte yaşadığımız günlerde, bütün beğenilerim sana duyduğum tepkilerden oluştu. Birçok şeyi yok sayarak, belli bir düzen içinde yaşadın sen. Sinemaya gitmedin, hiç roman okumadın. Yabancı ülke özlemi çekmedin, kimseye hediye almadın. Yalnız halk türkülerini sevdin..."
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
Reklam
Oldukça dengeli ve huzurlu ebeveynlerle büyümüş arkadaşlarımın çok kötü evlilikler yaptığını gördüm ya da çok büyük aile travmalarından sıyrılıp mis gibi yuva kuran insanlarla karşılaştım. Bu nedenle insanın kendi kendini inşa ettiğini, elbette geçmişinden bir heybe taşıdığını, ancak en nihayetinde direksiyona kendisinin geçtiğini ve eylemlerinden öncelikle kendisini sorumlu tutması gerektiğini düşünüyorum. Bir stoacı ve varoluşçu gibi.
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
Johanna'nın (Schopenhauer'un annesi) sevgi dolu bir anne olmadığı aşikâr, ancak oğlunu ihmal etmemiş. Onun kötü huylarına bile kayıtsız kalmadan, acımasızca dürüst olmuş. Öyle ki ihmal, sevgisizlikten çok daha büyük yaralar açar. Hem hangisi daha iyi bir anne ki? Oğlu ehliyeti bile yokken birini ezdiğinde onu Amerika'ya kaçıran sınırsız, yutucu bir anne mi? .
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
Annesinin,Artur Schopenhauer'a yazdığı mektup.
"Sen kötü bir insan değilsin, topluma yararlı bir kişi olman için gereken her şeye sahipsin. Daha da ötesi, senin içinden geçenlerden haberim var; onların birkaçının iyi olduğunu da biliyorum, ama yine de sinir bozucu ve dayanılmaz oluyorsun, seninle yaşamak çok zor. Bütün iyi niteliklerin aşırı zekân karşısında karanlığa gömülüyor; her şeyi başkalarından daha iyi bilme hırsın, denetleyemediğin şeyleri geliştirip ustalaşma isteğin bu iyi niteliklerini yararsız kılıyor. Bu davranışlarınla etrafındaki insanları gücendiriyorsun; hiç kimse, özellikle senin gibi önemsiz biri tarafından zorla aydınlatılmak ve geliştirilmek istemeyeceği gibi, hiç kimse senin gibi birçok zayıflığı olan bir kişi tarafından azarlanmayı, zerre kadar bile terslenmeyi, hele hikmetli bir tonda 'bu iş bundan dolayı böyledir' şeklinde hiçbir itiraz kabul etmeden yapılan konuşmaları anlayışla karşılayamaz."
Aytuğ AkdoğanKitabı okudu
259 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.