o

Ozanlar

Yunus Emre
13. yüzyılda yaşamıştır. Yaşamı efsane olmuştur. Mezarı Anadolu’nun birçok yerindedir. Birçok il ona sahip çıkar. Taptuk Emre’nin dergâhında kırk yıl çalışmış, pişmiştir. Şiirimizin büyük ermişidir.
Karacaoğlan
Çukurovalı büyük Türkmen şairidir. 16. yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Yaşamı hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmiyoruz. Cönklere çok az geçen şiirleri halkın dilinden derlenmiştir. Yaşamı hakkında birçok halk hikâyesi vardır, bir kısmı ya da bir çoğu derlenmemiştir.
Reklam
Şah Hatayi
İran’ın Türkmen asıllı şahıdır. 1486 yılında doğmuştur. Yavuz Sultan Selim’le savaşmış, savaşta ona yenilmiştir. Yedi büyük Alevi şairinden birisidir. Anadolu şiirinin büyük ermişlerinden sayılır.
Masanın üzerinde duran bir şarap kâsesinin etrafında dört ozan oturuyordu. İlk ozan dedi ki, "Galiba üçüncü gözümle bu içkinin kokusunun sihirli bir ormandaki kuş sürüleri gibi boşlukta kaybolduğunu gördüm." İkinci ozan başını kaldırıp dedi ki, "İç kulağımla sis kuşlarının şarkısını duyabiliyorum. Ve beyaz gülün arıyı taç yaprakları arasında tutması gibi bu ezgi de gönlümü sarıyor." Üçüncü ozan gözlerini yumdu ve kollarını yukarıya kaldırarak dedi ki, "Onlara ellerimle dokunuyorum. Bir meleğin uykusunda ki nefesi gibi hissediyorum onların kanatlarını; parmaklarımı yalıyorlar." Sonra dördüncü ozan kalktı, kâseyi kaldırdı ve dedi ki, "Çok yazık dostlarım! Ben görmek, işitmek ve dokunmak konusunda çok yeteneksizim. Bu içkinin kokusunu göremiyorum, şarkısını işitemiyorum, kanatlarının vuruşunu hissedemiyorum. İçkiden başka bir şey görmüyorum. Bu yüzden şimdi onu içmeliyim ki, duyularımı keskinleştirsin ve beni sizin yüce makamınıza ulaştırsın." Ve kâseyi dudaklarına götürüp içkiyi son damlasına kadar içti. Bu durum karşısında ağızları açık kalan diğer üç ozan ona büyük bir şaşkınlıkla bakakaldılar, gözlerinde pek de şiirimsi olmayan bir susuzluk ve kin vardı.
Sayfa 85 - OzanlarKitabı okudu
"Büyük ozan, yalnız öz gerçeğinden beslenir."
Ozanın kendi kendisiyle kavgası beşikten mezaradek sürer, dedim.
Reklam
Hiçbir Ozan türküsünü söylemek zorunda olduğu için söylemez. En azından, hiçbir büyük ozan. Büyük ozan istediği için türkü söyler.
“ozanlar, ümmetleri az peygamberlerdir.” -Mehmet Kemal, 7 Temmuz 1972
Sayfa 134 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ala gözlüm yıktın benim evimi Eğlen şu diyarda kal diye diye Viran ettin bahçem ile bağımı Tomurcuk güllerim al diye diye ... Karacaoğlan der ki n'eyleyip n'etmek Bir fikrim var şu sılayı terketmek Yıkıl git diyorsun kolay mı gitmek Sen getirdin beni gel diye diye Karacaoğlan (1606-1679 ?)
Sayfa 145Kitabı okudu
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.