o

Ozanlar

Şu yalan dünyaya geldim geleli Severim kır atı bir de güzeli Değip onbeşime kendim bileli Severim kır atı bir de güzeli ... Dadaloğlu'm hile yoktur işimde Yiğit olan yiğit görür düşünde At dördünde, güzel onbeşinde Severim kır atı bir de güzeli Dadaloğlu (1785-1868)
Sayfa 150Kitabı okudu
Telli sazdır bunun adı Ne ayet dinler ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytan bunun neresinde ... Dertli gibi sarıksızdır Ayağı da çarıksızdır Boynuzu yok kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde Dertli (1772-1845)
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Ozan, salim bir limana varmak için teknesinin yolunu değiştirenlerden değildir. Bilinmezlik içinde ilerleyen rüzgara karşı yelken açan çoğu zaman akıntıya karşı kürek çekendir o.
Gel ey dilber kan eyleme Seni kandan sakınırım Doğan aydan esen yelden Seni günden sakınırım ... Der ki Ömer ben bir merdim Tazelendi eski derdim Sen bir kuzu ben bir kurdum Seni benden sakınırım Aşık Ömer (1621-1707)
Sayfa 147Kitabı okudu
Bizim illerin beyleri Yakar kandili kandili İçip arslana dönerler Kadeh döndürü döndürü ... Köroğlu der ki, karıdım İhtiyar oldum çürüdüm At yoruldu ben yoruldum Güzel bindiri bindiri Köroğlu (16. yy)
Sayfa 143Kitabı okudu
Algılama ile anlama duyma ile sezme arasındaki ayırımlar üstünde kurar ozan yaratıcı dokusunu.
Reklam
Ozanlar anlaşılsın diye yazmazlar
"... Bir zamanlar bir ozan 'Bütün evren bir şarap bardağındadır,' demişti. Bunu hangi duygu içinde söylemek istediğini belki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz çünkü ozanlar anlaşılsın diye yazmazlar..."
Sayfa 96 - Evrim YayıneviKitabı okudu
29 öğeden 21 ile 29 arasındakiler gösteriliyor.