Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
DADALOĞLU -
19. yüzyılın büyük halk şairidir. Öz adı Veli’dir. Ünlü Kozanoğlu başkaldırmasının önderlerindendir. Bu Türkmen başkaldırmasının şiirini yazmıştır. Sonra da yenilgiye ağıtlar söylemiştir. Osmanlılarca sürgüne gönderilmiş, sürgünde ölmüştür. Nerede, nasıl öldüğü ya da öldürüldüğü bilinmiyor.
Yunus Emre
13. yüzyılda yaşamıştır. Yaşamı efsane olmuştur. Mezarı Anadolu’nun birçok yerindedir. Birçok il ona sahip çıkar. Taptuk Emre’nin dergâhında kırk yıl çalışmış, pişmiştir. Şiirimizin büyük ermişidir.
Reklam
Çalışırsam toprak verir, cömerttir. Emeksiz istemek, dermansız derttir. Çalışmak insana büyük servettir. Kese coşar, gönül coşar, el coşar.
Karacaoğlan
Çukurovalı büyük Türkmen şairidir. 16. yüzyılda yaşadığı sanılıyor. Yaşamı hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmiyoruz. Cönklere çok az geçen şiirleri halkın dilinden derlenmiştir. Yaşamı hakkında birçok halk hikâyesi vardır, bir kısmı ya da bir çoğu derlenmemiştir.
Şah Hatayi
İran’ın Türkmen asıllı şahıdır. 1486 yılında doğmuştur. Yavuz Sultan Selim’le savaşmış, savaşta ona yenilmiştir. Yedi büyük Alevi şairinden birisidir. Anadolu şiirinin büyük ermişlerinden sayılır.
Masanın üzerinde duran bir şarap kâsesinin etrafında dört ozan oturuyordu. İlk ozan dedi ki, "Galiba üçüncü gözümle bu içkinin kokusunun sihirli bir ormandaki kuş sürüleri gibi boşlukta kaybolduğunu gördüm." İkinci ozan başını kaldırıp dedi ki, "İç kulağımla sis kuşlarının şarkısını duyabiliyorum. Ve beyaz gülün arıyı taç yaprakları arasında tutması gibi bu ezgi de gönlümü sarıyor." Üçüncü ozan gözlerini yumdu ve kollarını yukarıya kaldırarak dedi ki, "Onlara ellerimle dokunuyorum. Bir meleğin uykusunda ki nefesi gibi hissediyorum onların kanatlarını; parmaklarımı yalıyorlar." Sonra dördüncü ozan kalktı, kâseyi kaldırdı ve dedi ki, "Çok yazık dostlarım! Ben görmek, işitmek ve dokunmak konusunda çok yeteneksizim. Bu içkinin kokusunu göremiyorum, şarkısını işitemiyorum, kanatlarının vuruşunu hissedemiyorum. İçkiden başka bir şey görmüyorum. Bu yüzden şimdi onu içmeliyim ki, duyularımı keskinleştirsin ve beni sizin yüce makamınıza ulaştırsın." Ve kâseyi dudaklarına götürüp içkiyi son damlasına kadar içti. Bu durum karşısında ağızları açık kalan diğer üç ozan ona büyük bir şaşkınlıkla bakakaldılar, gözlerinde pek de şiirimsi olmayan bir susuzluk ve kin vardı.
Sayfa 85 - OzanlarKitabı okudu
Reklam
Derdin varsa git denize anlat. Kedilere, bulutlara anlat. Pencere pervazında çiçeklere anlat. İnsana dert anlatılır mı hiç?
Âşık Veysel
Âşık Veysel
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur. Herkes ateşini buradan götürür.
Karacaoğlan
Karacaoğlan
Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe. Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum.
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
"Büyük ozan, yalnız öz gerçeğinden beslenir."
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.