Peyami Safa bir mülakatta şöyle diyor: "Varlığa mana veren insan değildir, insana mana veren varlıktır. Şüpheci zamanlar da dahil daima milliyetçi ve insancı oldum. Allah'tan şüphe ettiğim zamanlar bile onun varlığı imkânını reddetmedim."
(Hayat Mecmuası, 1957)
Peyami Safa oldukça sevdiğim bir yazar. Eserlerinden hoşlanıyorum. Okuması gerçekten de çok keyifli. Ama eserlerini devrimizden neredeyse doksan-yüz yıl önce yazdığı için üslubu kitaplarını zorlaştırabiliyor. Bu da okuma zevkini bozuyor. Dilini değiştirmeden yalnızca kelimeler sadeleştirilerek günümüz Türkçesine dönüştürülse genç kardeşlerimiz de severek okur, biz de severek okuruz. Bunu göz önünde bulundurun ve bu çağrıyı dikkate alın lütfen.
Delilik Var olmuş Bir Zekanın Yok Oluşudur,' Aptallık, Var Olmamış Bir Zekanın Var Olmamaya Devam Edişidir. Deliliğin Mazisi Şanlı. Aptallığın Şerefli bir Tarihi Bile Yok... Peyami SAFA
"Kendi ırkçılıklarını muhafaza edip, bizim milliyetçiliğimizi hoş görmeyenler, bizi milli intihara sevk etmek isteyenlerdir. Eğer bunlara bütün enerjimizle hayır diyorsak, bu sofu bir milliyetçi olduğumuz için değil, milli varlığımızı muhafaza etmek içindir. "
“Mahzun gönül! Sükût et! Güneş bulutlar arasında da neşr-i envar eder. Şikâyeti bırak! Senin bahtın da herkesin bahtı gibidir. Her hayatta fırtına saatleri, kederli, mazlum günler olmak gerek”
"Herkesin birbirine iktisaden müsavi olduğunu farzedelim. Kimse kimsenin yardımına muhtaç olmayacak mı? İş sade maddi menfaatten mi ibaret? Başkalarının fikirlerine ve tesellilerine de muhtaç olmayacak mıyız?"
-Peyami Safa/Biz insanlar 🌼