Ellilerin sonlarında olmalı, kaçak rakı yapan bir çetenin mahkemesi haberini gazetede okuduğumu hatırlıyorum. Çok ilginç bir bilirkişi raporunu gazete iktibas etmişti. Adamlar belli ki "Rakıyı kendimiz yapmadık, Tekel rakısını satıyorduk" diye savunmuşlar kendilerini. Bilirkişi de rakının Tekel'den çıkmadığını kanıtlıyor. Bir kere bu rakının 45 derece olduğunu söylüyor ve Tekel'de değil Yeni Rakı, Kulüp'ün bile aslında nadiren bu dereceye çıkabildiği bilgisini veriyor. Buna ele geçen rakının iyi dinlenmiş olduğunu ekliyor ve Tekel rakılarının hiç bu kadar dinlenme imkânının bulunmadığını belirtiyor. Sonuç olarak, bu rakı her bakımdan nitelikçe Tekel rakısındanüstün olduğu içinancak kaçak olabilir diyor ve adamların suçluluğu kanıtlanıyor.
Qışqırmaq istəyirəm ki, mən zəhərlənmişəm; əvvəllər bilmədiyim yeni fikirlər mənim son günlərimi zəhərləyib və onlar mığmığa kimi beynimi sancmaqda davam edir.
Sancının ortasındayım...
Yıllarımın tüm acıları omuzlarımda bir yük,
Kalbimin sancısı çocukluğumu öldürüyor,
Aşk, güven yalan oldu hayatımda...
Acıların en dipsiz kuyusuna düştüm,
Ben ağlarım arkadaş,
Ben boyun büktüğüm tüm şerefsizliklere ağlarım arkadaş,
Ben çocukluğumun öldüğüne ağlarım.
Yıllarımın harap, brdeniminse bitap düşüşüne ağlarım.
Kaldır kadehini ağlayan bir kadının yorgun kalbine....
Ş. K
' ...ilk bardak çok mühim ... yarım saat oyalanacaksın, damla damla, yudum yudum içeceksin ... ondan sonra korkma ... önüne geleni diple ... ne baş ağrın olur sabah kalkınca, ne miden bulanır ... amaaa ... hızlı başlayıp hızlı gidersen hararetin birden yükselir ... masanın ucunu göremezsin yarım saat sonra . . . sabahleyin de .. .
malum ...'