Sahtesin!...
Etinle kemiğinle duygularınla sahte...
Hatta sesin bile sahte..
İnsanın bakışları bile sahte olur muydu be albayım söylesene?
Sahte işte..
Sen bir "hiç"tin ama kendinde öyle bir sen yaratmıştın ki; herkesin seni "herşey" zannetmelerini sağlayan bir düzenek kurmuştun.
Akıllıcaydı kabul etmek lazım lakin;
Bir rol idi tüm varlığın zavallı seni zavallı!
Ve her gün sergilediğin oyunun perdesi kapandığında yani her başını yastığa koyduğunda, kendinle baş başa kaldığında sığınacağın kimsen kalmıyordu; sahte kalbinle ve aşağılık maskelerinle konuşmaya başladığında çevrendekilerden daha aciz ve zavallı kalıyordun gecenin karanlığında.
Evet zavallısın!
Yazık ki ne yazık matmazel!... hani bir söz vardır ya "tavşan-dağ misali" işte öyle bir acziyet...
Bırak artık insanların duygularıyla oynayıp "yaşayamadıklarının" ve "sahip olamadıklarının" intikamını almaya çalışmayı.. Çünkü bu, kendini yavaş yavaş öldürmekten başka bir işe yaramaz.
İnsan, kendi kendinin seri katili olabilir miydi albayım?
Oluyormuş işte..
...