Selam arkadaşlar sizlere benim başkanlığımda #okuyantosbikler ile okuduğumuz #sebastianfitzek #ruhkırıcı kitabı ile geldim
ONLAR ÖLDÜRÜLMEDİ,
İŞKENCEYE DE UĞRAMADI.
BAŞLARINA ÇOK DAHA KÖTÜSÜ GELDİ.
Kadınlar bulunduklarında ruhsal olarak çökmüşlerdi, kendi bedenlerinde tutsak gibiydiler. Peki, Ruh Kırıcı kurbanlarını bu hale getirmek için onlara ne gibi psikolojik işkenceler uygulamıştı? Ve onları neden öldürmeyip bu halde bırakıyordu?
Lüks bir psikiyatri kliniğinde bulunan, hafızasını kaybetmiş Caspar, yolunun bu psikopatla kesişebileceğine hiç ihtimal vermezdi.
Yine de kar fırtınası yüzünden Noel’den birkaç gün önce klinikte mahsur kalan hasta ve çalışanlar hiç ummadıkları bir tehlikeyle karşı karşıyaydı… Ruh Kırıcı aralarından biriydi ve bu sefer kurbanlarını öldürüyordu!
Buradan kaçış yok.
Ve bir sonraki kurban içlerinden herhangi birisi olabilir…
Ben ilk başlarda baya bi sıkıldım ama belli bir yerden sonra kitap konusu ve gerilimi ile beni içine çekti tavsiye ediyorum
#alıntılar
"Ruh Kırıcı kurbanlarını hipnozla ölüm uykusuna sokuyor. Kendi kendilerine çıkamayacakları, uyanma ile uykuya dalma arasındaki sonsuz işkenceli döngüye."
"Hipnoz mu?" diye tekrarladı.
"Evet. " Dilay dağıtma, şok, sürpriz, şüphe, afallama, dağılma.
"Hatıra güzel bir kadın gibidir. Peşinden koşarsanız sizden sıkılarak uzaklaşır. Ama başka bir şey ile uğraşırsanız kıskanç güzellik kendiliğinden size geri gelir."
#2021'deki 31.kitabım