+Ah be patron,neden sevilmiyoruz patron?
-Bir bilsem evlat,bence biz sevgiden kaybediyoruz...
+Nasıl be patron çok seviyoruz işte, nasıl sevgiden kaybedebilir'iz ki?
-İşte diyorum ya çok sevmekten evlat çok sevmekten.
+...
+Ama biliyorsun işte.
-Neyi biliyorum? Ha söyle bana neyi biliyorum?
-Bana olan yalanlarını mı ?
-Bana olan sevgisizliğini mi?
-Bana olan sahte aşkını mı?
-Bana bakan gözlerini mi?
-Bana vadetiğin yalan sözlerini mi?
-Neyi biliyorum ben yalvarırım söyle...
+Patron?
-Efendim evlat!
+Yanında olmasını istediğin biri varmı?
-Tabi ki evlat kim istemez ki koşulsuz yanında olacak birini.
-Sen istemezmisin?
+İstemem patron!
-Neden evlat?
+Çünkü sahte yüzlere tahammül edemiyorum.
Milyonlarca kelime yazdım seni sana anlatamadım.
Kuşlara anlatım seni, çiçeklere anlatım, sokakta geçen simitçiye, bohçacı teyzeye anlatım.
Ama bir türlü seni sana anlatamadım.
Gençler özelikle burda bayan kardeşlerime diyorum burda feministliğin veya başka şeyin gereği yok.
Bir söz hakaret içerecek bir sözü değiştirmenin manası yok.
Eğer bu tarz yapacak iseniz takipten çıkmanızı istiyorum saygılar.
+Evlat?
-Efendim patron?
+Gözler yalan söyler mi sence?
-Patron sözler diller yalan söyler ama gözler asla yalan söylemez!
+Neden evlat?
-Çünkü gözler farklıdır patron! Yalan söyledi mi kan çanağı gibi açılır ve yalan söylediğini beli eder tıpkı benim gibi.