Spinoza'nın felsefesi, insanın doğası, arzuları, düşünceleri ve tutkuları arasındaki ilişkiyi ve bilinçaltını tanımlayarak, insanın ruhsal yaşamını anlamaya ve iyileştirmeye yönelik bir çerçeve sunmaktadır. Bu çerçeve, insanın içsel dünyâsını anlamak ve kontrol etmek için temel bir rehber sağlamaktadır. Psikoterapi gibi ruhsal sağlık yaklaşımları da, insanların zihinsel ve duygusal sağlıklarını iyileştirmek için bu felsefî anlayışı kullanabilme şansına sâhiptirler. Spinoza'nın öngördüğü bilinç seviyesini yakalamak, insanların içsel dünyalarını anlamalarına ve dengede tutmalarına yardımcı olmaktadır. Psikoterapi süreçleri, Spinoza'nın insanın arzuları, düşünceleri ve tutkuları arasındaki ilişkiyi ve bilinçaltını tanımladığı gibi, bu faktörleri ele alarak bireylerin ruhsal sağlığını iyileştirmeye çalışabilirler. Felsefî sağaltım da, Spinoza'nın duygular öğretisi üzerine kurulmuş bir yaklaşım olarak, insanların düşünce ve duygu sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Spinoza'nın öngördüğü bilinç seviyesine ulaşma ve insanın içsel dünyasını anlama çabası, felsefî sağaltımın temelini oluşturmaktadır. Bu yaklaşım, bireylerin yaşamlarını daha bilinçli bir şekilde yaşamalarına ve duygusal dengelerini korumalarına yardımcı olmaktadır.